19 Kasım 2009 Perşembe

ben (o) bilmiyorum...

kötüyüm galiba
azrailden bir parça
içtiğim her sigara
ve her gece (evet)
artık her gece
daha çok kanıyor bileklerim
damla (kırmızı)
damla (gözyaşı)
en büyük eserine bakıyor tanrı
yarattığı en büyük acıya
damla
ben
damla
sen
damla
(biz)bu karıştı dudaklarıma
kan (biz)
tadımı bile sevmiyorum artık
tadım yok ne canımda ne kanımda
ne de diğer insanlarda (bedenlerde, ruhlarda)
cehennemde senin değil mi nasıl olsa
bırak geleyim ateşten kollarına (acını seviyorum tanrım!)
şurda durmasın bileklerim
haykırsın
damla (ben)
damla (soğuk)
zayıflık değil bu
yorgunluk
bir parça umut
bir şarkı, hüzünlü
bir sevda, özürlü (doğumu hata)
bir insan, güler yüzlü
elimde bir fotoğrafın (güler yüzlü)
bir kulağımda ahmet kaya (mavinin türküsü)
diğerinde anathema (basit bir hata..)
ben her akşam ölüyorum kollarında
her sabah küllerine doğuyorum
kendi mutsuzluğumu yazıyorum aslında (siz)
her cümlesini sana bağlasam da
yardım et
tanrım(sen)
sen (ilahım)
mezartaşım olduysa bu gece
üzerinde bunlar olsun el-fatiha niyetine (amin)
yarın yeniden doğmak üzere
akşama ölüşürüz, güle güle


11 Kasım 2009 Çarşamba


ben, bir yudum kahve
sen, sabah içilen ilk sigara
beni kolay yudumladı hayat
seni üflerken uzaklara
kandan dudaklar arasında
son kez bakmak isterken sana
birşeyler cız etti,
bittik bir kül tablasında
çoktan karışmıştın rüzgara

güzeldik be ikimiz
o kadar güzel ki, çabuk tüketildik

kırmızı jelatin kaplı sen
karanlık ama orta şekerli ben
dumanına karışırdı dumanım
bir dudağı paylaşırken

şimdi kanser bir hayatın
hücreleri arasında
hergün ölüyorum
şimdi esen her rüzgarda
senin kokunu arıyorum
ne olursa olsun
roller değişti
şimdi hayat ölümü bekliyor
ama ben seni bekliyorum
eseceksin... biliyorum!

4 Kasım 2009 Çarşamba

Naaş

--I--

ahh güzelim
cenaze meleğim
titriyor mu ellerin
mezarın çok mu derin
alışamadın mı toprağa
gözlerini kapa
tutun ruhuma
gidelim, geride bıraktıklarına
yeryüzünde fırtına
yeryüzünde karanlık var
üşüyor yaşayanlar
yılanlar sarmış bedenini
korkma
onlar seni ısıtacak şimdi
burda ki yılanlar yatakta
dost dediklerin arasında
ısırıyorlar
parçalıyorlar
öldürüyorlar
gizlice
sinsice

--II--

birkaç papatya bırakmıştım kabrine
hoşuna gittiler mi
belki açarlar birgün yüreğinde
yüreğini hayat terk ettimi
tüm yalanlarını söküp
kefenini delecek
bir sabah güzelim
yaşayanlar sana gıpta edecek
gömecekler beni yanına
ellerimde papatyalar olacak
kefenim resmin
duam ismin
hatıralar cemaatim
helal olsun
ölümü bana sevdirdin

--III--

bekle güzelim
toprağı eşele
geliyorum yanına
mekanımız bir ola

sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...