22 Nisan 2010 Perşembe

kan

koş
kendinden kaç
günahlarından
insanlığından kurtul
at üzerinden tanrını
ez ayaklarında şeytanı
düştüğünde aynanın kan rengi gerçekliğine
girdiğinde zaten sızlayıp duran etine
yansıyacak tek şey yine sensin
bedenindeki derin yaraların içinde
ne bir başka yüz
ne bir başka renk
kıpkırmızı akacaksın irin gibi ruhundan
ruh dediğin birkaç parça yalan
birde akrebin kalbine vurdu mu yelkovan
anla ki zamanı geldi
gerçek yalan bir olup attırınca kalbini
kes artık kendinden kendini
yavaş yavaş, tane tane
ağlaya ağlaya, güle güle
bu gece gibi
öldür
seni seven kendini

11 Nisan 2010 Pazar

ne ?

bir hiç uğruna yaşamak mıdır acaba yaşamak
yoksa birinin uğruna ölebilmek mi gerçek hayat

peki sen nesin, nerlerdesin, nedir bu çektirdiğin bana
kim verdi rüyalarımı katletme hakkını sana

peki benim yaptığıma ne demeli, yokluğuna vurgunum
harkırsam da duymazsın o yüzden böyle suskunum
fırtına olsam..kapatmışsın kendini bedenine..durgunum

tek isteğimi, seni, paylaşmayan hayata küskünüm
bakma kalbimin ufak çarpışlarına ben bildiğin ölüyüm

7 Nisan 2010 Çarşamba



gece oldu
gidiyorum
olur da gelirsen yanıma
saçlarını sar boynuma
üşüyorum
komik aslında
o şimdi bambaşka bi diyarda
ismini bildiğim birinin koynunda
mışıl mışıl uyumakta
bende bekliyorum hala
dünyanın dönüşmesini saçma bi balkabağına
12 den sonra
olmadı, olsun şükür vicdanıma
umut edecek bir yarın var daha

sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...