19 Şubat 2012 Pazar

hayalet

biliyorum
tam da şu anda
arkamdasın
karanlıkta
ben bunları yazarken
biraz nefret
biraz aşkla
gözünde iki damla yaşla
bana bakmaktasın
.
.
.
sesini duyuramazsın
elimi tutamazsın
şarabımdan tadamazsın
sarılamazsın
ne kadar arzulasan da
canımı alamazsın

kıyamazsın

.
.
biliyorum
bunları okurken
başını omzuma yasladın
hatta gülümsedin
salakça
sonunda 
dedin
sonunda 
geldim
sen cehennem azabı çekerken arafta
ben unuttum seni sevmeyi bu diyarda
git artık 
sıkıldım işte..gördün
hayattayken sevdim, öldüğünde gömdüm
işim kalmadı seninle 
yaşayanlar varken
kim sarılır ölülere
git
ve bir daha gelme şu 
.
anladım 
gittin sonunda
hak ettiğin cennete
özür dilerim..böyle bitsin istemezdim
ama benimle gelemezdin
tek kişilik bu gece
cehenneme biletim


1 Şubat 2012 Çarşamba

uyuyorum...sonunda

üzerimde o eski kazak
hani şu bana son sarıldığında üstümde olan
gözyaşlarını emanet ettiğin
hiç yakışmamış dediğin
doğum günümde hediye ettiğin
neden hala giydiğimi bilmediğim

belki de bir nebze tutmak istedim
sana verdiğim sözü,
doğum günümde
bu kazağı ilk giydiğim günde

ölürken yanımda sen olacaksın
senin kokun saracak bedenimi demiştim

ve şimdi sen yanımda olmasanda
ölüyorum..kokun etrafımda

sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...