15 Kasım 2024 Cuma

geç gelen saatlere

seni yıldızlara benzetebilirim
veya elmasa, zümrüte yakuta
nehirlerle kıyaslayabilirim saçlarını
"ruhun cennetten kopan bir parça" diye
fısıldayabilirim kulağına
yere göğe sığdıramayabilirim seni
veya dağılırım bir yudum hatıran için zamana 

ancak sen bunlar değilsin
en azından benim için
ne misin?
sağlam bir ip gibisin
düştüğüm karanlık kuyudan beni kurtarıp
tekrar hayata bağlayan
bir parça kömür gibisin
kalbimin buzlarını çözen sobayı yakan
bir yudum su gibisin
boğazımdaki tozlu yalnızlığı yıkayan
sen
bir tek sen gibisin
beni ben yapan

o yüzden böylesine değerlisin
yıldızlar söner
kurur nehirler
ruhlar kaybolur
susar saatler
ama sen 
sen çözüldükçe
yandıkça
tükendikçe 
kalbimde hep yenileneceksin
hep yeşereceksin...

13 Kasım 2024 Çarşamba

öylesine...

öyle güzelsin ki
okyanus mavisine
bir şimşeğin çarpması gibi
sükûnet ve tutkunun
buluştuğu yer bakışların

öylesine güzelsin ki
kurak çöllere
gökyüzünün damla damla düşmesi gibi
çaresizliğin ve umudun
kavuştuğu yer dudakların

öylesine güzelsin ki
gecenin kör vaktine
yıldızların sarılması gibi
ışığın ve huzurun
seviştiği yer saçların

öylesine güzelsin ki
ruhsuz bir bedene
can üfleyen bir tanrı gibi
yokluğun ve varlığın
doğduğu yer yanakların

sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...