12 Aralık 2008 Cuma

Üç Mevsim

öylece çıkıp gitmenin üzerinden kaç ay geçti? unutursun ayları geldi önce rüzgar kulaklarıma hep "boşver unutursun, değmez" gibisinden duyduğum ama anlamdıramadığım sözleri söylüyordu ve ben elimde şaşkınlıklar sensizliğin fazlalıklarını bir kenara koymuş bekliyordum.
sonra yalnızlığın soğuk ayları başladı kömürüm sigaram oldu yüreğimi içkilere dolayıp çıktım bu kaybolmuş sokaklara. senden bir parça iz aradım, sana sinir oldum, senin için ağladım çok sabah uyumadım rüyamda seni görme korkusuyla, rüyada da olsa seni böylesine berbat halde karşılamak istemezdim, senin birisine "aşkım" dediğini duyana kadar, oysa kış sonuna kadar ben hiç bir eve girmeyip hep bir köşe başında seni beklemiştim.
ezanlar okunuyordu, ben küfrediyordum sana. yağmur yağıyordu tuzlu damlalar geliyordu dudaklarıma.yine yağmurlu bir sabahtı haber geldi bana; girmiştim sensiz son bahar'a...çevremde sonunda kimse kalmamıştı sensizliğin, çaresizliğin alçakça ezikliği dışında."artık saçmalıyorsun, kaç ay geçti" gibisinden sözler sarmıştı etrafımı ki sen rahatça yaşıyordun bu sıralarda, beni anlamayan ruhları kovdum etrafımdan birer birer.biliyordum ne kadar uzak olurlarsa bana sonbahar'a o kadar üzülecekler.
şimdi bir mavilik üzerindeyim, son baharımın son günü alışamadım sensizliğe üzgünüm, kalbime yenildim üzgünüm, bu boşluk uzar gider biliyorum, son şarabıma kanımı karıştırdım akşam yemeğimde kaşarlı zehirli tost yaptım...gidiyorum böyle acizce yaşamaktansa isyanın doruklarına çıkıp ordan cehenneme atlıyorum..

Hiç yorum yok:

sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...