28 Ağustos 2011 Pazar

istesem iyi bile olabilirdim


istesem iyi bile olabilirdim
.
.
gülebilirdim uyandığımda
sebepsizce bakarken sokağa..
topun peşinden koşan çocuk
ve çocuğun peşine düşen kedi olup
bir anda varabilirdim tanrıya
istesem mutlu olurdum
hiç çıkartmazdım kulaklıklarımı
uzatırdım ayaklarımı
telefonda anlamsız ve kısa mesajlar
hayatımda anlamsız ve kısa aşklar
çok güzel şeyler söyleyebilirdim sana
ona
veya bi başkasına
ne gereği vardı ki ama
sonunda ölmeyecek miyiz
gömmeyecekler mi seni seviyorum dediğim
ellerini ilk tuttuğum o sohbaharda
o ayak bastığımız toprağın altına
istesem iyi bile olabilirdim
ama yetmezdi ki sana
istesem kötü bile olabilirdim
ama kıyamazdım ki sana
istesem seninle olabilirdim
ama inanmazdın ki bana
istesem sensiz olabilirdim
ancak inanmasaydım sana

27 Ağustos 2011 Cumartesi

dinle


müzik dinlemek istiyordu
yaşamayı özlüyordu
uykusunda haykırıp
uyandığında susuyordu
gri dünyasına kapanıp
kızıl saçlarını tarıyordu
o kadar güzel gülüyordu ki
kimse gözlerindeki yaşları görmüyordu
şarkı söylemek istiyordu
elleri ceplerinde
bir eylül gecesi sakinliğinde
gitmek istiyordu
rüzgara karışan düşlerini
hayatına karışan kederini
arkada bırakıp ne varsa kendine verdiği
uzaklaşmak istiyordu
kendini uzaklarda bulacaktı..biliyordu
sonra yorgunluğa dayanamıyor
ve bir gece daha diyor..uyuyordu
bu sefer..bu gece..güzel..umuyordu
uyanıp aynada kendine baktığında
yaşamak değil, gülmek değil, aşk değil
sadece müzik dinlemek istiyordu

15 Ağustos 2011 Pazartesi

zaten...


evet kadın..çirkinsin
muhtemelen kötü birisin
hatta işe yaramazın tekisin
zaten hep bişeylere üzgünsün
aslında biraz da kafayı üşütmüşsün
bir tek kırmızıya düşkünsün
ama sadece siyahlarda özgürsün
evet kadın..yalnızlığa mahkumsun
ölümün kendi elinden olucak biliyorsun
evdeki garip huzursuzluksun
işin garibi sen bile kendini sevmiyorsun
seni sevenlere de yalancı diyip geçiyorsun
bakma bana aslında seni pek tanıyamadım
zaten ne işin var bu satırlarda..anlamadım
sen bana alt tarafı bi yabancıydın
ben sana alt tarafı bi yalancıydım

8 Ağustos 2011 Pazartesi

geriye kalanlar


bana sessizliği bağışla
bana sensizliği yaşat
kan kokusu var parmak uçlarımda
ve gözyaşların
izleri hala duruyor yatağımda

bana aptallığı bağışla
bana ölmeyi yaşat
kumla dolu damarlarım
tozlanmış sakallarımla
beni yüzmeye götür
masmavi bir kış baharında

ben eski ben olmayacağım
mezarımı bilmeyecek tanrı
gerçek dostlarım neffret edecek benden
onları hep seveceğim bu yüzden

zaten ne demiş yalanlar sorulara
ya yanlışlar genelde doğrudur hayatta
ya da doğrularımız yanlış gelir zamana

2 Ağustos 2011 Salı

rutinim

eski bi şarkı çalıyor
kalbim ağır ağır atıyor
yıpranmış gözlerimden akan
ucuz bi şarapla aklıma o geliyor
odam karanlık
sigara gibi kokuyor yalnızlık
duvarlarımda aynı soru
neden ölümden önce geldi ayrılık
eski bir şarkı çalıyor
kafamda eski bi film oynuyor
o kadar güzel oynamışsın ki
güzelim
öyle tatlı kandırmışsın ki beni
tek seyircini
sanki bu sefer gitmeyeceksin gibi
bu sefer sonu farklı bitecek gibi
süpriz son olmayacak gibi
her gece izliyorum seni
perdeler kapanana kadar
gözlerim kapanana kadar
umut etmeye halim kalmayana kadar
hayatta süprizlere yer olmayacağını anlayana kadar...

sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...