24 Aralık 2024 Salı

seni sevmiyorum

seni sevmiyorum
gözlerine bakmıyor
sesini duymuyorum

rüzgar, omzuna düşen tozları
yağmur, bardağından kalanları
melekler, adını bana taşır diye
korkuyorum

seni sevmiyorum
ruhunu hissetmiyor
tenine dokunmuyorum

masallar, mutlu son diye uykularını
şiirler, sana kafiyeli yalnızlıkları
şarkılar, saçlarındaki yıldızları sorar diye
kaçıyorum

seni sevmiyorum
sana tapıyorum

gözlerim değerse gözlerine
yakarım gözlerimi cehennem ateşiyle
dayanamam başka bir çift renk görmeye
sesini dinlesem... yeter bir an bile
keser atarım kulaklarımı
başka bir ses değmesin diye

tozun, toprağın düşerse üzerime
gömülür bedenim mezarların en şehvetlisine
veya içmeye tenezzül etmediğin
bir damla su düşerse göklerden üzerime
dönüşürüm bir anda insanların en temizine
taşırsa melekler adını harabe zihnime
öldürürüm onları, gözümü bile kırpmam
cennetin bile haddine değil
ismini karanlığıma sürümeye

seni sevmiyorum 
sana delicesine tapıyorum
ruhun bir sanat eseri
teninde çalınıyor aryalar
ben kendi derdinde bir kürek mahkumu
duyduğum tek ses pişmanlık ve kırbaçlar

seni sevmiyorum
haddim değil!
sana tapıyorum
senden başka bir ihtimal kutsal değil

sen sonsuzluksun, 
üç elmaya biten masallar benden uzak olsun
sen daha yazılmamış o en güzel şiirdeki aruz'sun
karanlık dizeler bende dursun
sen nakaratına yıldızlar dolanmış şarkıların yazıldığı umut
saçlarındaki notalara dokunan huzursun
..
seni sevmiyorum
sana tapıyorum

Hiç yorum yok:

sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...