19 Mart 2025 Çarşamba

heykel

bir heykel gibi
durdum, izliyorum
insanları
rüzgarı
zamanı...
biliyorum
hepsi gidecek
duyuyorum
"hepsi geçecek"

geçip gidiyorlar
doğru
bazen fark ediyorlar beni
ruhsuz
ama canlı heykeli
ben sabit kalıyorum
halbuki
bir göz kırpsam belki
belki bir an çarpsa kalbim
..

derken 
veya düşünürken
rüzgara kapılıyor dikkatleri
"aman" diye geçiyor zaman
"boşver"leri

ben böyle iyiyim
onlara aldırmıyorum 
kendimi kandırmıyorum
basit bir heykel gibi
beni bıraktıkları boşlukta
yok olmayı bekliyorum

bir de
seni sevmeye devam ediyorum

11 Mart 2025 Salı

çürüyen adamın şiiri

dün gece
çok güzel bir düş gördüm

ölmüştüm
gözlerimi açtığımda
çoktan gömülmüştüm

henüz çürümemişti bedenim
hoş bir dokusu vardı kefenin
yine de
toprağa kavuşmak istedim

yırtıp attım üzerimdeki beyaz örtüyü
biraz paniklemiştim
zaten nefes almıyordum ama
yine de
ağzıma dolan toprak tadını sevmemiştim

ama işte, alıştım sonra
yaşarken alışıktım karanlığa
pek bir farkı yoktu burasının evden
yine eşit uzaklıktayım sonuçta
cennet ve cehennemden
beni hiç sevmemiş tanrının evinden
ve sevilmek istememiş şeytanın kalbinden

buraya kadar sıradan bir düştü
derken 
dudaklarıma bir çiğ damlası düştü
sonra bir daha
ve bir daha
mor bir okyanusa
baş meleğin kanı damlamışçasına
kızardı dudaklarım
hayır
hayat değildi bu yüzüme dolan
yalnızca
göz yaşlarını tanımıştım

muhtemelen
herkes gittikten sonra
mezarıma uğramıştın
önce üzülmüş
sonra sövmüş
sonunda da biraz ağlamıştın

ben mi?
mutluluktan çıldırmıştım
ölmemiş olsam dans eder oynardım
neden mi?
senden bir parçayı
bir göz yaşını
sonsuza kadar 
dudaklarımda saklayacaktım...

sonsuza kadar
tadınla uyuyacaktım...

sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...