ışığını gönderiyor tanrı, benzemiyor saçlarına
daha soluk, daha cansız cennetin parıltısı
ve daha çaresiz, saçlarının hayaliyle yarışmaya
dudaklarını düşlediğim dipsiz zindanlara
ateşini gönderiyor şeytan, o bile yanaşmıyor yanıma
utanıyor, görmemiş daha önce böyle bir kırmızı
cehennem ateşi bir yanda, ben bir yanda
kavruluruz, dudaklarının harlanmış kıvrımlarında
ruhunu aradığım ıssız adalarda
gözlerini anlatan roman sayfalarında
seni sen yapan kainatın huzurunda
şimdi haykırıyorum, muhtacım varlığına
gitme beni bırakıp bu karanlık dünyaya
kül olayım savrulayım da baharına
bir daha donmasın kalbim yokluğunda
tut ellerimi, ister yok et ister sar sıkıca
ama gitme, dayanamam sensiz bir yok oluşa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder