sen gittiğinden beri
çay demlemez oldum
27 Ağustos 2016 Cumartesi
24 Ağustos 2016 Çarşamba
karşımda duran sensizliğe bakıp iç çektim.baktığım şey boyası dökülmeye yüz tutmuş tavandan başka birşey değildi ve saat daha sabahın yedisiydi.yani işe gitmem gerekliydi. çoktan vaz geçtiğim şeylerin arasına ki yemek yemek de bunların içerisindeydi henüz bilgisayar oyunlarımı eklememiştim. o yüzden gidip para kazanmam lazımdı. bu kadar basit. heyecanımı yıllar önce yıkılan bir binanın altında bırakmıştım. oyunlar ise bu yıkıntıların arasından kırık aynaların yansıttığı gölgeleri zihnimin bir köşesine hapsetmemi sağlayan birer araç haline gelmişti.
"kaslı vücudunu saran parlak zırhlar içerisinde ejderhalarla savaşan ve güzel kadınları büyücülerin ellerinden çekip aldığı gecelerin sabahında artık rengi solmuş siyah gömleği,dağınık saçları ve sersem bakışlarıyla metrobüs kuyruğunda bekleyen bir adam " ekşi sözlükte ismimin tanımı olabilirdi gayet.
22 Ağustos 2016 Pazartesi
Vaziyet
Düşün bir, çocuk olmuşsun
Ellerin soğukta, kalbin akdeniz
Zaman umrunda değil, mekan kimsesiz
Keder nedir bilmiyorsun
Düşler icindesin nöbetsiz
Derken bir ses kulaklarında
İnsanlıktan habersiz
Büyüklerin kavga etmiş nedensiz
O yüzden yanmış gecen
Yıkılmış duvarlar üstüne
Paramparça annen baban
Kopmuş tuttugun eller
Köpeklere yem olacak seni seven yürekler
Binemeyeceksin bir daha salıncağa
Çocukken çocuk gibi korkusuzca
Yine seni gösterip ağlayacak spikerler
Olup olacağın ancak ve ancak
Ertesi gün unutulacak bir haber
Düşün bir bunları
Ve bırakmak istediğin yarınları
Ellerin soğukta, kalbin akdeniz
Zaman umrunda değil, mekan kimsesiz
Keder nedir bilmiyorsun
Düşler icindesin nöbetsiz
Derken bir ses kulaklarında
İnsanlıktan habersiz
Büyüklerin kavga etmiş nedensiz
O yüzden yanmış gecen
Yıkılmış duvarlar üstüne
Paramparça annen baban
Kopmuş tuttugun eller
Köpeklere yem olacak seni seven yürekler
Binemeyeceksin bir daha salıncağa
Çocukken çocuk gibi korkusuzca
Yine seni gösterip ağlayacak spikerler
Olup olacağın ancak ve ancak
Ertesi gün unutulacak bir haber
Düşün bir bunları
Ve bırakmak istediğin yarınları
19 Ağustos 2016 Cuma
18 Ağustos 2016 Perşembe
köşebaşı cinayetleri -1 Giriş
yağmurun ıslak merhametine o kadar ihtiyacım var ki şu an. ateşlerin ortasına atıldığımdan beri kaç zaman geçti bilmiyorum ama...artık ne tanrı'dan yardımcı olmasını diliyorum ne de insanların sığ vicdanlarına sığınma acizliğini gösteriyorum. tek istediğim üzerime düşecek birkaç soğuk damla ve peşinden geleceğini bildiğim ölümün kucağına kendimi bırakacak kadar güç.
güç benim hiç sahip olmadığım birşey olduğu için yağmuru bekliyorum.bana imkansızı göstersin diye.
eskiden beri zayıftım, bu zayıflığı size tarif edebieceğimi sanmıyorum. bunun için ancak ne yaşamayı ne de yaşamdan kopmayı beceremeyen birinin gözlerinin içine bakıp orada göreceğiniz şeylere duyacağınız tiksintinin ve ufacık bir acıma duygusunun içinizde açacağı ve zamanla kapanacak bir çukura dalmanızı önerebilirim. şu noktadan sonra okuyacaklarınız da zaten bu çukurun içerisinden gördükleriniz olacağı için isterseniz şimdi yazıyı kapatıp iki dakika sürecek bir zaman kaybının tek saniyelik yasını tutabilirsiniz.
sizi anlıyorum.
anlamak ama anlamlandıramamak konusunda çektiğim sıkıntılar, saçmalıkların günlük hayat içerisindeki değer yargıları ile çıkara dayalı ilişkisi beni daha çocukken tüketmeye başlamıştı.iyi veya kötünün aşık olabildiği ve kaybedenin her zaman bile isteye çoğu zaman ise güle oynaya sığındığı bu aptallık dünyasında güçlü olmanın anlamı neydi?
kazanmak mı?
neyi?
bana cevap verin güçlü olmak önce değerli şeylere sahip olup sonra da onların değerini sıradanlaştırmaktan başka nedir?
anlamı neydi? ben anlamını asla çözemedim, ilginçtir insan gücün doğasını anlayıp -biat edip- ona doğru amaçlar edinemezse sonuç olarak güce sahip olamıyor ancak bunun yanında yine aynı insan ve peşi sıra binlerce güçlü "kişi" tek bir elin çekmesiyle zayıflığın en dip noktalarına çekilip bahşedilen sona kadar orada, soğuk ancak yanan farazi ruhların bir parçası olarak kalabiliyor.
işte şu an benim olduğum yer de bu dipsiz hiçliğin odak olmaktan çok uzak noktalarından birisi.
ama bugün elimdeki 45'lik ve karşımdaki takım elbisesi kanlar içinde oturan adam arasında geçecek son bir konuşma yağmuru yağdıracak.
inanıyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
sana bakıyorum
yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...
-
sabır düşerken bombalar çocukların hayatına bir kadın öldürülürken her gün geçtiğin sokakta veya her gün kesilirken iştahımız açlıktan ağla...
-
dün gece çok güzel bir düş gördüm ölmüştüm gözlerimi açtığımda çoktan gömülmüştüm henüz çürümemişti bedenim hoş bir dokusu vardı kefenin yin...
-
tek bir hakkım vardı ve ben beceremedim yaşamayı ne aklımı dinledim bu yolda ne de kalbime söz geçirebildim bu kadar hatayla doldurmaktansa ...