18 Ağustos 2016 Perşembe

köşebaşı cinayetleri -1 Giriş

yağmurun ıslak merhametine o kadar ihtiyacım var ki şu an. ateşlerin ortasına atıldığımdan beri kaç zaman geçti bilmiyorum ama...artık ne tanrı'dan yardımcı olmasını diliyorum ne de insanların sığ vicdanlarına sığınma acizliğini gösteriyorum. tek istediğim üzerime düşecek birkaç soğuk damla ve peşinden geleceğini bildiğim ölümün kucağına kendimi bırakacak kadar güç.
güç benim hiç sahip olmadığım birşey olduğu için yağmuru bekliyorum.bana imkansızı göstersin diye.
eskiden beri zayıftım, bu zayıflığı size tarif edebieceğimi sanmıyorum. bunun için ancak ne yaşamayı ne de yaşamdan kopmayı beceremeyen birinin gözlerinin içine bakıp orada göreceğiniz şeylere duyacağınız tiksintinin ve ufacık bir acıma duygusunun içinizde açacağı ve zamanla kapanacak bir çukura dalmanızı önerebilirim. şu noktadan sonra okuyacaklarınız da zaten bu çukurun içerisinden gördükleriniz olacağı için isterseniz şimdi yazıyı kapatıp iki dakika sürecek bir zaman kaybının tek saniyelik yasını tutabilirsiniz.
sizi anlıyorum.
anlamak ama anlamlandıramamak konusunda çektiğim sıkıntılar, saçmalıkların günlük hayat içerisindeki değer yargıları ile çıkara dayalı ilişkisi beni daha çocukken tüketmeye başlamıştı.iyi veya kötünün aşık olabildiği ve kaybedenin her zaman bile isteye çoğu zaman ise güle oynaya sığındığı bu aptallık dünyasında güçlü olmanın anlamı neydi?
kazanmak mı? 
neyi?
bana cevap verin güçlü olmak önce değerli şeylere sahip olup sonra da onların değerini sıradanlaştırmaktan başka nedir? 
anlamı neydi? ben anlamını asla çözemedim, ilginçtir insan gücün doğasını anlayıp -biat edip- ona doğru amaçlar edinemezse sonuç olarak güce sahip olamıyor ancak bunun yanında yine aynı insan ve peşi sıra binlerce güçlü "kişi" tek bir elin çekmesiyle zayıflığın en dip noktalarına çekilip bahşedilen sona kadar orada, soğuk ancak yanan farazi ruhların bir parçası olarak kalabiliyor.
işte şu an benim olduğum yer de bu dipsiz hiçliğin odak olmaktan çok uzak noktalarından birisi. 
ama bugün elimdeki 45'lik ve karşımdaki takım elbisesi kanlar içinde oturan adam arasında geçecek son bir konuşma yağmuru yağdıracak.
inanıyorum.

Hiç yorum yok:

sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...