1 Şubat 2020 Cumartesi

papatya

karanlığın hangi rengi bu bakışların
hangi rüzgarın dişleri geçmiş ruhuna
nefeslerin öylesine anlamsız ki
bilmiyorum hangimiz çıkabilir yarına

dalıp gittiğin bu boşluk hangi tanrının
peki bu kaçıncı cehennem oldu yandığın
her seferinde "bu son" diyip kendini kandırdığın
bu hangi son, sonsuzluğuna adadığın

daha ne kadar üzülmen gerekecek
daha ne kadar direneceksin uykuya
umursamaz bir mevsim geçişinde
kaldırımda açan bir papatyaydın sonuçta
halen direniyorsan anlamaya, kulağını daya yağmura

"dünya çok büyük,
ve sen bir an için vardın hayata
o an için farkına varamazdı kimse
kıyametin, kopartılan bir çiçeğin suretinde doğduğuna"


Hiç yorum yok:

sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...