30 Nisan 2025 Çarşamba

affet

affet
biliyorum, hak etmediğim çok şey var
mesela, ruhumu saran kalp atışların
veya dudaklarıma konan şarkıların
her baktığımda sarhoş eden bakışların...

affet
anlıyorum, bu öfkenin arkasında bir ben var
güçsüzdüm, zayıftım.. aşıktım demek neye yarar
öfkeli bir mahlukattım o zamanlar
zincirlediğim sözleri asla hak etmemişti o tatlı hatıralar

affet
soruyorum, hiç affolacak mı işlediğim günahlar
bir akşam vakti, dokunmak istersem ellerine
veya usulca sebep olsam gülümsemene
söyleyecek misin adımı gözlerime
biraz olsun, yeniden...sevmişcesine 





23 Nisan 2025 Çarşamba

dedim

Ben, bir başımayken karanlıkta
Sen, eşsiz bir ışıksın bu kör dünyada
Yalnızlık ve eşsizliği sakın karıştırma
Eşsiz bir ruhu yalnız bedenler taşıyamaz, unutma

Güzelliğinin ardındaki güzelliği görmek için
Herkes bakamaz gölgeleri var eden parlaklığa
Kolaydır, gözü acıtmayacak gölgeleri seyre dalmak 
Ancak
Seni görmek isteyenler 
Sendeki seni tanımak isteyenler
Onlar ki ancak ulaşır kör bir aşkın mutluluğuna

Bir elinde şarap, diğer elinde okyanus
Dilersen sarhoş olur, dilersen boğuluruz
Çünkü
Ben, sende yaşamı görüyor ışığa dokunuyorum
Rüzgarı hissediyor, yağmuru seviyorum
Eteğinden savrulan ilkbahara uyanıyorum  
Ve bu eşsizliğe ulaşamayanlara ancak... 
Acıyorum

21 Nisan 2025 Pazartesi

dip

Gördüm seni, gölgelerden doğan bir düş gibi
Varlığın hayattı, yokluğun hayatımı anlamsız bıraktı
Sevdim seni, donuk toprağın kardelene aşkı misali
Kokun, üzerimde hiç geçmeyecek anılar bıraktı

Öptüm seni, güneşin ilk ışıklarına uzanan karanlık gibi
Dudakların tatlıydı, geriye hiç geçmeyecek bir acı bıraktı
Okudum seni, yer yüzünde yazılmış en güzel gözleri
Bakışlarının her satırı, ruhumu nefessiz bıraktı

Özledim seni, bir hayale adanmış ömür boyu sessizlik gibi
Sözlerim sana ulaşmayı, kalbim atmayı bıraktı
Kıskandım seni, hak etmeyen bir tanrıya edilen dualar gibi
Uğruna düşen tüm o melekler, beni yalnız bıraktı

17 Nisan 2025 Perşembe

sen

Sen, 
hangi yağmurun eserisin
tenine işlemiş bahar
gözlerinde açıyor papatyalar

Güzel,
hangi rüyanın cennetisin
ayak izlerinde ay ışığı var
dudaklarında yanıyor karanlıklar

Kadın,
hangi kalbin bestesisin
parmaklarından süzülürken rüzgar
sesinden taşıyor aşkın ruhlar


13 Nisan 2025 Pazar

Karanlık

                                                                           Bölüm 1

   Başlangıçta ne zaman vardı ne de doğa. Hırs, kin, ihtiras yoktu mutluluk, hayaller ve aşk da ha keza. Karanlık bugünkü anlamını kazanmamıştı henüz, aydınlık yoktu zira. Belki de karanlığı huzura eş değer gören bizler, ilkel beyinlerimizde o yokluğu bir şekilde hissedebilmişizdir. Kim bilir? Belki de mutlak yokluğu bir dakikalık mutluluklara tercih etme sebebimiz de bu bilinç ötesi kavrayış halidir. Ne olursa olsun ama ufak zevklerin, ne kadar gerçekçi gözükürse gözüksün asla gerçekleşmeyecek hayallerin peşinden ayrılınca insan fark ediyor; kaybettiklerinin, kurtulduğu şeyler yanında nasıl da ufacık kaldığını. Mesela, iş yerinde asla patron olamayacaksın evet ama asla hırslarının kölesi de olmayacaksın. Seni seven kimse kalmayacak belki ama sana verilen kısacık ömrün değerli dakikalarını kimsenin beğenisini almak için boşa harcamayacaksın. Bir kaç saniyelik zevkler için bir ömür sürecek pişmanlıklar yaşamayacaksın...
    
    Her sabah, uyandıktan sonra, çırpınmaya başlıyorsun. Karanlığın meltemi ne de güzel sarmıştı seni halbuki. Uyuduğunda bir anlamı kalıyor mu hayatın? Öyle ya sana hep telkin ettikleri şeylerden birisi  "hayatının bir anlamı olmalı" değil mi? O anlamı asla bulamayacaksın, çünkü öyle bir şey yok. Yalnızca oltadaki bir yem daha. Neyse dönelim uykumuza. O anlamsızlık, o karanlık hâli olmasa nasıl tahammül edebileceksin aydınlık, kaos dolu hayatına? Edemezsin, kimse beceremez bunu emin ol. Önce zihnin çöker sonra bedenin ve fark etmezsin bile fişini çektiklerinin. Peki neden bu korkunun sebebi ? Yalnızca karanlık karşındaki, büyük hiçlik; ona anlam yükleyen sensin.  Sana dayatılan aydınlık fikirlerin esiri oldukça, asla özgürce yürüyemeyeceksin karanlıkta.

6 Nisan 2025 Pazar

İtiraf

Artık aklım eskisi gibi çalışmıyor
Daha zor anlıyorum okuduklarımı
Bedenime saçma sapan ağrılar saplanıyor
Unutuyorum yaşadığım güzel anıları

Aklıma yeni fikirler gelmiyor
Tekrar tekrar dinliyorum eski şarkıları
Ölüm, artık beni heyecanlandırmıyor
Üzerimde yıllardır süren yaşamın bıkkınlığı..

Alarm sesini duymadan uykum sonlanıyor
Elimdeki telefondan izliyorum sahte hayatları
Yalandan beğeniler parmaklarımdan sızıyor
Sızlatıyor kalbimi yalanlarımızın karşılıklı olması

Yüzümde bir maske var ama ruhuma ağır geliyor
Taşımakta zorlanıyorum artık kırılgan insanları
İçimde bir yağmur var, ışığa bakmazsan görülmüyor
Kalabalıklardan sıyrılsam belki görmem yalnızlığımı

2 Nisan 2025 Çarşamba

teşekkür

böyle mi bitecekti hayatım
yüzümde yalandan bir gülümseme
zihnimde antidepresan yaraları
kurtulamadığım bir gerçeklikte
herkesi ne de güzel kandırırdım

çok uğraştım, kimseye yaranamadım
çok dinledim, kimseye anlatamadım
dün seni seven adam, bendim ama
bugünkü beni sevecek bir kişi bulamadım

belki kör oldum, 
belki de çıldırdım
artık inan bilmiyorum
eski bir şiirdeki 
o çıkmaz sokakta vurulan adam gibi
sarhoş ve ölü olmayı arzuluyorum

ama yaşamak zorundayım
ve böylece 
bu kabullenişle
son buluyor hayatım

bir daha duyar mıyım sesini?
sanmıyorum
bir gün bulur muyum kendimi
inanmıyorum

1 Nisan 2025 Salı

204

bana nefes almak bile haram
sen suskunluğuma darılıyorsun
bir damla suya bakıyor boğulmam 
sen bana okyanus gibi bakıyorsun





sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...