1 Ağustos 2015 Cumartesi

Sefil (Bella 2. kısım)

Sana biraz sefaletimden bahsedeyim ey sevdiğim. Senden gelecek en ufak duygu, acıma bile, kabulümdür. Belki de kafam yerinden ayrılırken bu acıma duygusu bana bir kez, tek bir kez bakmanı sağlar...

Yaşadığım bir evim yoktu. Orada burada kazandığım paralar belki altı, yedi  tane sefilin kaldığı o köhne odalardan birinde kalmama yeterdi. Ancak...ancak ben seni gördüğüm güne kadar babamızın lanetine uğradığımı ve onun rahmetli havalarıyla belki, ama belki birazcık kutsanacağımı düşünür ve gecelerimi sokaklarda geçirirdim. Kimi zaman Seine nehri kenarında çürümeye bırakırdım kendimi, kimi zaman da çingenelerin konuğu olur, onların şaraplarıyla ve günahkar tutkularıyla uykulara dalardım.  Ama en sevdiğim, yani irademi en çok sınayan geceler hep Paris'in taş sokaklarında geçti. Etrafımda fareleri bile afiyetle midesine indirebilecek insanlar varken topladığım otlarla beslenmek bana daha doğru geliyordu. Bazen kendime bu şarlatanlıktan vazgeçip, ölmemek için et yemem gerektiğini salık versem de her seferinde yanıma gelen bir kedi veya köpek beni bu düşüncelerimden alıkoyuyordu. Onların sevgisine ihanet edemezdim, tanıdığım tek sevgiyi mideme indirmek benim için bile alçakça bir davranış olurdu sevgili Bella'm.

Kim derdi ki sokaklarla lanetlendiğini düşünen sefil Grou'nun, gün gelip o sokakların laneti olarak anılacağını...

Ah Grou..Sefillerin bile tepeden baktığı rezil aşık! Şimdi fırsatın olsa kaçar gider misin? Yoksa kanlı ellerini Bella'nın dudaklarına sürme çılgınlığını aklından geçirdikçe, O'nun nezlinde Paris sokaklarını süslü cesetlerle kirletmeye devam mı edersin?

Ah Bella...Gözyaşlarının gül suyu olup döküldüğü o bahçeden ne vakit çıkıp gideceksin ?

Ah...Bella ! Acaba bir gün bu sefil aşığının mezarının kenarından geçecek misin ?

Tanrım, aklımı başımdan alan bir kadın, başımı gövdemden ayıran bir giyotin sundun bu sefil delikanlıya. Peki ya... Beni kabul edecek bir toprak parçası da ihsan ettin mi şu terk etmek üzere olduğum dünyaya?

Hiç yorum yok:

sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...