6 Temmuz 2025 Pazar

sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine
kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini
yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde
kapına bir demet çiçek bıraktım, rahmeti verme değmeyenlere 

insanlar kolay kapılıyor basit şeylere
kaç kişi anlayabilir ki o ışığı kıran gülümsemeni
sen hiç boyanmadın sahte renklere
o yüzden sadece akşam güneşi dokunuyor tenine

sen ne bilirsin? diyebilirsin tabii ki de
ben bir geceyim, sadece tahmin edebilirim düşlerini
ama bir bak şu yıldızlarla kaplı karanlık geceye
sen karanlıkta değilsin, bir yıldızsın yeter ki gör kendini 
benim gözlerimle

5 Temmuz 2025 Cumartesi

sonuç

soğuk bir rüzgardım
esip geçtim yanından
tenine dokunmaya kıyamadım

gecenin en karanlık anıydım
uzak durdum yıldızlarından
onların ışığını senden ayıramadım

hüzünlü bir şarkıydım
hep sensiz sokaklarda çınladım
senin için yazılmış olsam da
senin için hiç var olmayacaktım

ben aslında, yalnızca basit bir adamdım
süslü dizlerin arkasına saklandım
sadece beni bir damla sevmeni istemiştim
ama sen, bana gözyaşları dolusu inanmadın

gözünden düştüğümde bin parçaya ayrıldım
haklısın, beni düşürdüğünde ağrımıştır canın
ben mi? ne yapabilirim artık
en fazla ayağının altından çekilir, batmamaya çalışırım


2 Temmuz 2025 Çarşamba

gidiyorum

merak etme
coşkuyla geldiğim gönlünden
sessizce ayrılıyorum bu gece
kapıyı ardımdan kilitleme
niyetim yok geri dönmeye
geride ne bir hatıra bırakıyorum
ne de kırık can parçaları
lakin şiirleri almadım
onlar zaten senindi, sende kalsın 
bakarsan eğer arada sırada
nasıl sevilmen gerektiğini hatırlarsın

25 Haziran 2025 Çarşamba

bırak

bırak düşeyim gözlerine
bırak yansın ruhum dizlerinde
atma beni sensiz gündüzlere
bırak beni, çürüyüp kalayım
kalbinin zaten kullanmadığın bir köşesinde

bırak rüzgarım dokunsun tenine
bırak dudaklarım iz bıraksın gecene
atma beni sensiz düşlere
bırak beni, bir iz olarak kalayım
tırnaklarının kırmızı nehirlerinde

bırak emanet edeyim aşkımı ellerine
bırak sarhoş olayım gülümsemende
atma beni sensiz iklimlere
bırak beni, çiçeklerini sulayayım
beni biraz olsun sevdiğin o ilkbahar bahçesinde


21 Haziran 2025 Cumartesi

benliğin vedası

bu yolculukta mutluluğu aramıyorum
sevilmeyi  hak etmediğimi zaten biliyorum
eksik ve kusurlu varlığımdan
son bir hata daha yapmadan sıyrılmak istiyorum

artık intiharı düşünmüyorum
ben zaten bir ölüyüm
yalnızca iyi niyet taşlarıyla döşeli yolu geçip
cehennemde dinlenmek istiyorum

kimseyi suçlamıyor, kimseye kin gütmüyorum
kimsenin arkamdan üzülmesini de beklemiyorum
geriye bir kaç güzel anı, bir parça da özür bırakıyorum
ağlayarak geldiğim bu dünyadan, yalnızca somurtarak ayrılıyorum


14 Haziran 2025 Cumartesi

fotoğraf

yalnızca bir an için seni gördüm
ömrümün geri kalan tüm anlarını sana gömdüm

sarhoş değildim fotoğrafına baktığımda
bir daha hiç ayılamadım, gözlerin ruhuma damladığında

bir an bile olsa sen vardın ya karşımda
işte o anda anladım
bu dünya güzel değil, ona güzellik katan sen olmasa

7 Haziran 2025 Cumartesi

?

güneş, dokundukça tenine 
utançtan kızarırken 
ve kıvrımlı hatların
en sakin denizleri bile 
dalgaların esaretine sürüklerken
ben kimim ki karşı geleyim sana!
nasıl olur da kapılmam büyülü adımlarına

şarkılar bestelenir güzelliğine de
hep eksik kalır bir kaç nota
tanrının utanıp yaratmadığı sesleri
kim, nasıl bulsun bu uzun ve ıssız havalarda



2 Haziran 2025 Pazartesi

güzelim

güzelim...
güneş gibi parlıyorsun yine
yenik düşmüş ruhlar, çekim gücüne
dönüyorlar etrafında sessizce

senden uzaklaşmak soğuk bir ölümken
bir adım yaklaşan...yanacak alevlerinde

güzelim...
ilkbahara acımamışsın yine
soluyor çiçekler, kokuna hasetle
intihar ediyor yapraklar, tenine değme ümidiyle

seni koklamak, bir ömürlük nefese yeğken
içine çeken basit adamları asmalı mahkeme emriyle

güzelim...
fırtınadan önceki sessizliksin yine
topluyorsun iltifatları, tanrıların bile duymadığı dillerde
ki dağıtmaya hazırsın hepsini, saçının bir hareketiyle

seni sana anlatmak, güzel bir düşken
bu düşü anlatacak bir sen olması.. 
senin kadar güzel, gerçekten


19 Mayıs 2025 Pazartesi

ismi

tek bir hakkım vardı
ve ben beceremedim yaşamayı
ne aklımı dinledim bu yolda
ne de kalbime söz geçirebildim
bu kadar hatayla doldurmaktansa
ömrümü boşa geçirmeyi dilerdim

mutlu da değilim, mutsuz da
iki duygu arası bir uykuda
nefes alıp veriyorum 
ki artık onu bile umursamıyorum
bitse de gitsek kafasıyla
uzatmaları oynuyorum

yalan değil
bu çölleşmiş duyguların arasında
senin çiçek açmanı hiç beklemiyordum
bazen, birilerine kızıyordum ama
biri nasıl böylesine sevilir... bilmiyordum

o yüzden belki
kendime bile anlatamıyorum
bir şey var, dört mevsim gibi
ama yetişemiyorum
hem gece, hem de gündüz gibi
ama göremiyorum
varlığı yaşamların en güzeli
yokluğu ölüm gibi..
kendimi ikisine de ait hissedemiyorum

en kötüsü de
kendi yoluna gideceğini biliyorum
belki bir aya
belki de bir yıla
benim içinse zaman durdu
ömrümün sonuna kadar
bekleyeceğim o çölün ortasında
açtığın çiçeğin başında
kim bilir, belki karışırım toprağına
belki bir aya
belki de bir yıla


17 Mayıs 2025 Cumartesi

kök

Rüzgarda savrulmak istiyorsun
Ama çok derinlere kök salmış bir ağaçsın
Bazen yalnızca hata yapmak istiyorsun
Ama sen, zaten başka birinin hatasısın

Artık bir parça ışık görmek istiyorsun
Ama kör olmuş sabahların, karanlıktasın
Her şeyi unutup yalnızca sarılmak istiyorsun
Ama sen, herkesin unuttuğu koca bir yalnızlıksın

Aynaya bakıp gülümsemek istiyorsun 
Ama binlerce parçaya kırılmışsın
O,  bir çift gözde yansımak istiyorsun
Ama sen, onun için bir gölgeden farksızsın


6 Mayıs 2025 Salı

yorgunluk

karlar yağmış üzerime
inan hiç üşümüyorum
bilmem, bu düşen kaçıncı cemre
hâlâ çiçek açmanı bekliyorum 

çivisini çakmış zaman kaderime
sanki yaşlanmadan ölüyorum
gözlerim döndü kuruyan nehirlere
cennet yolunca çöle dönüşüyorum

beni hiç sevmediğini bilsem de
her gece kendime yalanlar söylüyorum
sensizim sanma, bakıp bu derbeder halime
hayal dilenciliğinden geçinip gidiyorum

itirazım var o güzel gülüşüne
her gördüğümde aşka düşüyorum
reddediyorum aklımı tek hamlede
boynuma ipi dola da... gülüşünden mahrum etme

30 Nisan 2025 Çarşamba

affet

affet
biliyorum, hak etmediğim çok şey var
mesela, ruhumu saran kalp atışların
veya dudaklarıma konan şarkıların
her baktığımda sarhoş eden bakışların...

affet
anlıyorum, bu öfkenin arkasında bir ben var
güçsüzdüm, zayıftım.. aşıktım demek neye yarar
öfkeli bir mahlukattım o zamanlar
zincirlediğim sözleri asla hak etmemişti o tatlı hatıralar

affet
soruyorum, hiç affolacak mı işlediğim günahlar
bir akşam vakti, dokunmak istersem ellerine
veya usulca sebep olsam gülümsemene
söyleyecek misin adımı gözlerime
biraz olsun, yeniden...sevmişcesine 





23 Nisan 2025 Çarşamba

dedim

Ben, bir başımayken karanlıkta
Sen, eşsiz bir ışıksın bu kör dünyada
Yalnızlık ve eşsizliği sakın karıştırma
Eşsiz bir ruhu yalnız bedenler taşıyamaz, unutma

Güzelliğinin ardındaki güzelliği görmek için
Herkes bakamaz gölgeleri var eden parlaklığa
Kolaydır, gözü acıtmayacak gölgeleri seyre dalmak 
Ancak
Seni görmek isteyenler 
Sendeki seni tanımak isteyenler
Onlar ki ancak ulaşır kör bir aşkın mutluluğuna

Bir elinde şarap, diğer elinde okyanus
Dilersen sarhoş olur, dilersen boğuluruz
Çünkü
Ben, sende yaşamı görüyor ışığa dokunuyorum
Rüzgarı hissediyor, yağmuru seviyorum
Eteğinden savrulan ilkbahara uyanıyorum  
Ve bu eşsizliğe ulaşamayanlara ancak... 
Acıyorum

21 Nisan 2025 Pazartesi

dip

Gördüm seni, gölgelerden doğan bir düş gibi
Varlığın hayattı, yokluğun hayatımı anlamsız bıraktı
Sevdim seni, donuk toprağın kardelene aşkı misali
Kokun, üzerimde hiç geçmeyecek anılar bıraktı

Öptüm seni, güneşin ilk ışıklarına uzanan karanlık gibi
Dudakların tatlıydı, geriye hiç geçmeyecek bir acı bıraktı
Okudum seni, yer yüzünde yazılmış en güzel gözleri
Bakışlarının her satırı, ruhumu nefessiz bıraktı

Özledim seni, bir hayale adanmış ömür boyu sessizlik gibi
Sözlerim sana ulaşmayı, kalbim atmayı bıraktı
Kıskandım seni, hak etmeyen bir tanrıya edilen dualar gibi
Uğruna düşen tüm o melekler, beni yalnız bıraktı

17 Nisan 2025 Perşembe

sen

Sen, 
hangi yağmurun eserisin
tenine işlemiş bahar
gözlerinde açıyor papatyalar

Güzel,
hangi rüyanın cennetisin
ayak izlerinde ay ışığı var
dudaklarında yanıyor karanlıklar

Kadın,
hangi kalbin bestesisin
parmaklarından süzülürken rüzgar
sesinden taşıyor aşkın ruhlar


13 Nisan 2025 Pazar

Karanlık

                                                                           Bölüm 1

   Başlangıçta ne zaman vardı ne de doğa. Hırs, kin, ihtiras yoktu mutluluk, hayaller ve aşk da ha keza. Karanlık bugünkü anlamını kazanmamıştı henüz, aydınlık yoktu zira. Belki de karanlığı huzura eş değer gören bizler, ilkel beyinlerimizde o yokluğu bir şekilde hissedebilmişizdir. Kim bilir? Belki de mutlak yokluğu bir dakikalık mutluluklara tercih etme sebebimiz de bu bilinç ötesi kavrayış halidir. Ne olursa olsun ama ufak zevklerin, ne kadar gerçekçi gözükürse gözüksün asla gerçekleşmeyecek hayallerin peşinden ayrılınca insan fark ediyor; kaybettiklerinin, kurtulduğu şeyler yanında nasıl da ufacık kaldığını. Mesela, iş yerinde asla patron olamayacaksın evet ama asla hırslarının kölesi de olmayacaksın. Seni seven kimse kalmayacak belki ama sana verilen kısacık ömrün değerli dakikalarını kimsenin beğenisini almak için boşa harcamayacaksın. Bir kaç saniyelik zevkler için bir ömür sürecek pişmanlıklar yaşamayacaksın...
    
    Her sabah, uyandıktan sonra, çırpınmaya başlıyorsun. Karanlığın meltemi ne de güzel sarmıştı seni halbuki. Uyuduğunda bir anlamı kalıyor mu hayatın? Öyle ya sana hep telkin ettikleri şeylerden birisi  "hayatının bir anlamı olmalı" değil mi? O anlamı asla bulamayacaksın, çünkü öyle bir şey yok. Yalnızca oltadaki bir yem daha. Neyse dönelim uykumuza. O anlamsızlık, o karanlık hâli olmasa nasıl tahammül edebileceksin aydınlık, kaos dolu hayatına? Edemezsin, kimse beceremez bunu emin ol. Önce zihnin çöker sonra bedenin ve fark etmezsin bile fişini çektiklerinin. Peki neden bu korkunun sebebi ? Yalnızca karanlık karşındaki, büyük hiçlik; ona anlam yükleyen sensin.  Sana dayatılan aydınlık fikirlerin esiri oldukça, asla özgürce yürüyemeyeceksin karanlıkta.

6 Nisan 2025 Pazar

İtiraf

Artık aklım eskisi gibi çalışmıyor
Daha zor anlıyorum okuduklarımı
Bedenime saçma sapan ağrılar saplanıyor
Unutuyorum yaşadığım güzel anıları

Aklıma yeni fikirler gelmiyor
Tekrar tekrar dinliyorum eski şarkıları
Ölüm, artık beni heyecanlandırmıyor
Üzerimde yıllardır süren yaşamın bıkkınlığı..

Alarm sesini duymadan uykum sonlanıyor
Elimdeki telefondan izliyorum sahte hayatları
Yalandan beğeniler parmaklarımdan sızıyor
Sızlatıyor kalbimi yalanlarımızın karşılıklı olması

Yüzümde bir maske var ama ruhuma ağır geliyor
Taşımakta zorlanıyorum artık kırılgan insanları
İçimde bir yağmur var, ışığa bakmazsan görülmüyor
Kalabalıklardan sıyrılsam belki görmem yalnızlığımı

2 Nisan 2025 Çarşamba

teşekkür

böyle mi bitecekti hayatım
yüzümde yalandan bir gülümseme
zihnimde antidepresan yaraları
kurtulamadığım bir gerçeklikte
herkesi ne de güzel kandırırdım

çok uğraştım, kimseye yaranamadım
çok dinledim, kimseye anlatamadım
dün seni seven adam, bendim ama
bugünkü beni sevecek bir kişi bulamadım

belki kör oldum, 
belki de çıldırdım
artık inan bilmiyorum
eski bir şiirdeki 
o çıkmaz sokakta vurulan adam gibi
sarhoş ve ölü olmayı arzuluyorum

ama yaşamak zorundayım
ve böylece 
bu kabullenişle
son buluyor hayatım

bir daha duyar mıyım sesini?
sanmıyorum
bir gün bulur muyum kendimi
inanmıyorum

1 Nisan 2025 Salı

204

bana nefes almak bile haram
sen suskunluğuma darılıyorsun
bir damla suya bakıyor boğulmam 
sen bana okyanus gibi bakıyorsun





19 Mart 2025 Çarşamba

heykel

bir heykel gibi
durdum, izliyorum
insanları
rüzgarı
zamanı...
biliyorum
hepsi gidecek
duyuyorum
"hepsi geçecek"

geçip gidiyorlar
doğru
bazen fark ediyorlar beni
ruhsuz
ama canlı heykeli
ben sabit kalıyorum
halbuki
bir göz kırpsam belki
belki bir an çarpsa kalbim
..

derken 
veya düşünürken
rüzgara kapılıyor dikkatleri
"aman" diye geçiyor zaman
"boşver"leri

ben böyle iyiyim
onlara aldırmıyorum 
kendimi kandırmıyorum
basit bir heykel gibi
beni bıraktıkları boşlukta
yok olmayı bekliyorum

bir de
seni sevmeye devam ediyorum

11 Mart 2025 Salı

çürüyen adamın şiiri

dün gece
çok güzel bir düş gördüm

ölmüştüm
gözlerimi açtığımda
çoktan gömülmüştüm

henüz çürümemişti bedenim
hoş bir dokusu vardı kefenin
yine de
toprağa kavuşmak istedim

yırtıp attım üzerimdeki beyaz örtüyü
biraz paniklemiştim
zaten nefes almıyordum ama
yine de
ağzıma dolan toprak tadını sevmemiştim

ama işte, alıştım sonra
yaşarken alışıktım karanlığa
pek bir farkı yoktu burasının evden
yine eşit uzaklıktayım sonuçta
cennet ve cehennemden
beni hiç sevmemiş tanrının evinden
ve sevilmek istememiş şeytanın kalbinden

buraya kadar sıradan bir düştü
derken 
dudaklarıma bir çiğ damlası düştü
sonra bir daha
ve bir daha
mor bir okyanusa
baş meleğin kanı damlamışçasına
kızardı dudaklarım
hayır
hayat değildi bu yüzüme dolan
yalnızca
göz yaşlarını tanımıştım

muhtemelen
herkes gittikten sonra
mezarıma uğramıştın
önce üzülmüş
sonra sövmüş
sonunda da biraz ağlamıştın

ben mi?
mutluluktan çıldırmıştım
ölmemiş olsam dans eder oynardım
neden mi?
senden bir parçayı
bir göz yaşını
sonsuza kadar 
dudaklarımda saklayacaktım...

sonsuza kadar
tadınla uyuyacaktım...

17 Şubat 2025 Pazartesi

bir gece, bir şişe

yalnızdı
çimlere uzandı
gökyüzüne baktı
hava karanlık
ay cansızdı

sigarasını yaktı
bir şarkı mırıldandı
duman etrafını sardı
gözleri kararmaya başlarken
hatırladı

bir ses vardı
        mezarını kazmaya başladı
o bakışlar..
nasıl da canlıydı
        elleri kanadı
ışıkla örmüştü saçlarını
        parçalandı, ama az kalmıştı
        başaracaktı
bırakmıştı
        başardı

belki dünyanın en güzel mezarı olmadı
ama
en azından artık canı acımayacaktı



9 Şubat 2025 Pazar

boşver

hayır, seni unutmadım
yalnızca, bir süre
umudumu geride bıraktım
biraz üşüdüm, biraz ağladım
kızdım ama hiç bağırmadım
kendi kendime yıkıldım

o sırada
sen ve ne varsa sana dair 
hep uzağımda kaldı
böylesi daha iyiydi
zaten elbet
geberip gitsem aşkından
biri sana yetiştirirdi

27 Ocak 2025 Pazartesi

ben

ne mutluyum ne de mutsuz
ne rüya görüyorum ne de kabus

ne güneşi kapatan bir bulutum
ne de çiçeklere dökülen yağmurum

ben yalnızca boş bir kabuğum
canlı fakat ruhsuz
sakin ve huzursuz

gülümsemem bekleniyor bazen
ben de gülümsüyorum
kızmamı istiyorlar 
istemeden de olsa kızıyorum

ben iyi bir insan değilim
ölü çiçeklerden süsler yapan
yılgın bir taklitçiyim

26 Ocak 2025 Pazar

27

iyi ki tanımışım seni
sarhoş bir ara sokakta
ya da kırık bir yatakta
son nefesimi verirken
adın çıkacak içimden
"ne güzeldi" diye bitirirken
sen geçeceksin gözlerimin önünden
elbet bu hayat da, bu keder de bir gün biter
sonunda da bir şarkı çalar "hatıran yeter"

25 Ocak 2025 Cumartesi

26

tadı solmuş şaraptan bir kadeh aldım
sözlerini anlaşılmayan bir şarkı açtım 
hak ettiği sevgiyi tatmamış bir kadına
asla onun kadar güzel olamayacak bir şiir yazdım

hafif ama kırıcı küfürler salladım geceye
ve onun farkına varamayan kör gözlere
ne gece kırıldı, ne de gözler gördü elbette
olsun belki de gülümser hafiften de olsa
bu dizelere geldiğinde 

23 Ocak 2025 Perşembe

23

şu hayatta pek az şeyi sevdim
lakin
en çok seni sevmekten nefret ettim
aslında bu nefretin öznesi bile değildin
yalnızca
gönlümün beklediği bir duraktan geçmiştin
ve ben, maalesef
seni görmeden kör olmayı becerememiştim

hiç masal okunmamıştı baş ucumda
hiç rüya görmemiştim zoraki uykularda
kabuslar...
yalnızca en beter kabuslar sarılırdı bana
ve bırakmazlardı beni, beklerlerdi sakince ölmemi
şimdi anlıyor musun
neden bir kabus gibi sarılmak istiyorum 
neden bir türlü bırakamıyorum
çünkü ben "güzel bir düş" ne demek.. hiç bilmiyorum 

şu hayatta pek az şeyi istedim
en çok da seni istemekten çekindim...

17 Ocak 2025 Cuma

17

Bir denizin kıyısında değil, fırtınasında buldum seni
Ruhuna tutunmaya çalışıyordum, gözlerinde kaybettim kendimi
Dalga dalga parçalandım, kıyıya vururken hislerim
Şimdi ne o deniz sana benziyor, ne de ben eski benim



sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...