pencerenin ardından
vuruyor kalp atışları
karışıyor yağmur damlalarına
ya korkudan, ya sinirden
kapanıyor odanın ışıkları
16 Aralık 2018 Pazar
11 Aralık 2018 Salı
uyku
tek bir gece
sarılıp beline
nefesimle dokunabilsem
saçının her bir teline
hazırım
kalan ömrümün
tüm uykularını feda etmeye
gelmiş ve geçmişin
en güzel rüyaları
yarışabilir mi sanki
seninle dolu tek bir hayale?
sarılıp beline
nefesimle dokunabilsem
saçının her bir teline
hazırım
kalan ömrümün
tüm uykularını feda etmeye
gelmiş ve geçmişin
en güzel rüyaları
yarışabilir mi sanki
seninle dolu tek bir hayale?
6 Aralık 2018 Perşembe
şeytanlar
bir çınar ağacı altında
iki şeytan
ve uğursuz düşleri
paramparça
ve çürümüş düşünceleri
birinin elinde kerpeten
sökerken dişlerini
ilmeği geçiriyor diğeri
kumdan ince boynına
sanki görmüyorlar birbirlerini
duymuyorlar inlemeleri
acı zevkin tatlı namelerini
gün doğarken dönüyorlar el ele
ait oldukları cehenneme
bir otobüs durağında
iki sevgili
son bir kez bakıp birbirlerine
terk ediyorlar aidiyetlerini
ve düşlerini
dün gecenin tatlı ızdırapları
artık onların tek hatırası
iki şeytan
ve uğursuz düşleri
paramparça
ve çürümüş düşünceleri
birinin elinde kerpeten
sökerken dişlerini
ilmeği geçiriyor diğeri
kumdan ince boynına
sanki görmüyorlar birbirlerini
duymuyorlar inlemeleri
acı zevkin tatlı namelerini
gün doğarken dönüyorlar el ele
ait oldukları cehenneme
bir otobüs durağında
iki sevgili
son bir kez bakıp birbirlerine
terk ediyorlar aidiyetlerini
ve düşlerini
dün gecenin tatlı ızdırapları
artık onların tek hatırası
30 Kasım 2018 Cuma
itiraf
hiçbir şey gibi
hislerim
karanlık ve boş,
gelip geçici heveslerim
bir de sevdiğim
tutuyor ellerimden
yoksa yığılıp yiteceğim
eskiden
büyümeyi öğrenmemişken
acının rengine
mutluluğun tadına tutkundum
şimdi hatıralarım bile renksiz
ki bunu bile umursamıyorum
anlatmak istedim sadece
kendime anlatmak
daha az saçma geliyor gecenin bu vakitlerinde
duygusuzluğu bir şiirle anlatmak
artık umursamadığımı fark edip
yazmayı bırakmak
hislerim
karanlık ve boş,
gelip geçici heveslerim
bir de sevdiğim
tutuyor ellerimden
yoksa yığılıp yiteceğim
eskiden
büyümeyi öğrenmemişken
acının rengine
mutluluğun tadına tutkundum
şimdi hatıralarım bile renksiz
ki bunu bile umursamıyorum
anlatmak istedim sadece
kendime anlatmak
daha az saçma geliyor gecenin bu vakitlerinde
duygusuzluğu bir şiirle anlatmak
artık umursamadığımı fark edip
yazmayı bırakmak
15 Kasım 2018 Perşembe
ölüme methiye
bu akşam sessizim
soğuk ve keyifsizim
bana kızman
zerre umurumda olamayacak
bu akşam sefil bir haldeyim
kötü bir albümün yedinci şarkısı gibiyim
sıradan bir terk ediş
beni hiç ama hiç şaşırtmayacak
bu akşam
dün akşam
yarın akşam...
her zaman aynı değil miydi ?
belki de
son damlanın etkisiyle
tiksintiyle
son veririm bu akşam herşeye
susar şarkılar
söner ışıklar
derken
bir alkış, kıyamet !
yüzümde tebessüm belirir
eğilir veririm selamımı
tüm o yaşadığım anılara
ve sen olurdun
seni bulurdum tüm o curcunada
elini sallardın
bir yandan göz yaşlarını saklardın
üzerinde en güzel siyah elbisen
saçların uzamış olurdu hafiften
kokun ulaşırdı sahneye
bir anda mavi kokardı gece
siyah perde, mavi gece
renkten öte methiyedir ölüme
soğuk ve keyifsizim
bana kızman
zerre umurumda olamayacak
bu akşam sefil bir haldeyim
kötü bir albümün yedinci şarkısı gibiyim
sıradan bir terk ediş
beni hiç ama hiç şaşırtmayacak
bu akşam
dün akşam
yarın akşam...
her zaman aynı değil miydi ?
belki de
son damlanın etkisiyle
tiksintiyle
son veririm bu akşam herşeye
susar şarkılar
söner ışıklar
derken
bir alkış, kıyamet !
yüzümde tebessüm belirir
eğilir veririm selamımı
tüm o yaşadığım anılara
ve sen olurdun
seni bulurdum tüm o curcunada
elini sallardın
bir yandan göz yaşlarını saklardın
üzerinde en güzel siyah elbisen
saçların uzamış olurdu hafiften
kokun ulaşırdı sahneye
bir anda mavi kokardı gece
siyah perde, mavi gece
renkten öte methiyedir ölüme
1 Kasım 2018 Perşembe
kadın
ne savaşlar verdim uğruna
tek bir acı dokunmasın diye canına
kaç canımı siper ettim sana
sevdama karşılık beklemeden
kaç kalp eskittim varlığına
tek bir şey istiyorum şimdi senden
bir tek gözyaşın düşerse toprağa
o kuru, o tozlu toprak çamurlaşır da
dolanırsa ayaklarına
kirlenen sen değilsin
suçu toprağa, çamura da atma
kim çalıp döktüyse gözlerini senden
kim nefretini, haysiyetini yırtıp attıysa üzerine
odur seni bu çamura sokan
dik dur cananım,
susma, haykır ciğerlerin parçalanırcasına
ellerini avuştururken o korkaklar
ecel ol da yine de korkaklara fayda olma
bil ki binlerce nilüfer çiçek açacak
seni ittikleri o çamurlu yolda
tek bir acı dokunmasın diye canına
kaç canımı siper ettim sana
sevdama karşılık beklemeden
kaç kalp eskittim varlığına
tek bir şey istiyorum şimdi senden
bir tek gözyaşın düşerse toprağa
o kuru, o tozlu toprak çamurlaşır da
dolanırsa ayaklarına
kirlenen sen değilsin
suçu toprağa, çamura da atma
kim çalıp döktüyse gözlerini senden
kim nefretini, haysiyetini yırtıp attıysa üzerine
odur seni bu çamura sokan
dik dur cananım,
susma, haykır ciğerlerin parçalanırcasına
ellerini avuştururken o korkaklar
ecel ol da yine de korkaklara fayda olma
bil ki binlerce nilüfer çiçek açacak
seni ittikleri o çamurlu yolda
27 Eylül 2018 Perşembe
china town
sessizliğe sığındığım o ülkede
bir "merhaba" ya muhtaç haldeyim
çöpten topladığım kitaplarda
bir film afişinin alt kısımlarında
güzel bir kadının etiketinde
okuduğum yalanlara inanmak ister haldeyim
oylama yapalım mı sevgilim
hangimiz gözlerini kapatsın
hangimiz önünde uzanan yollara düşsün
hangimiz o son damlayı yudumlasın
hangimizin ruhu bir resim çerçevesinde saklansın
inancım gereği sevmek zorundayım seni
uzak bir gelecekten gelen
kısacak ömrün son günleri gibi
ellerimde atan kalbimin sıcak atışları
adım adım ilan ederken her şeyin bittiğini
kara kızıl bir ormanın gölgesinde kutluyorum
geri kalan günlerimi
24 Eylül 2018 Pazartesi
..........
uzaktan bakıyorum sana
çok...ama çok uzaklardan
masmavi bir denizin
karanlık derinliklerinden
anıyorum ismini
kimsesiz bir ilkbaharda
tutmak isterdim ellerini
kaybolmak istanbul sokaklarında
evinden bir kaç adım aralıkta
hani istemezsek hiç varamayacağımız
yalnız çiçeklerini sulamak için
baş başa kalacağımız o sokakta
uzaklardan bakıyorum sana
parçalıyor aklımı rüzgar
deliliğe bir dudak boyu mesafedeyim
başına buyruk atlar gibi
adını haykıra haykıra
ölmek istiyorum bir dağ başında
ölmek istiyorum bir dağ başında
seni tanımayan bir medeniyet
cehaletin başkentidir aslında.....
16 Eylül 2018 Pazar
bir parçam
bir zamanlar
hislerim vardı
onlar benim gün ışığım
onlar benim karanlığımdı
sözlük anlamını bilmezdim mutluluğun
yada resmini çizemezdim huzursuzluğun
ama yaşardım
yaşadıkça da iyi kötü bir tat alırdım
sonra
zamanla
birer birer kaybettim
önce anılarımı
sonra duygularımı
o yüzden ki
ne sizin kadar isyan edebiliyorum rüzgara
ne de gülümseyebiliyorum
kulaklarımı ağrıtan kahkahalar arasında
kendimce iyi kötü birkaç kavram uydurdum
onlara uyup gidiyorum
artık uyanmayacağım o güne kadar
sadece uyumayı planlıyorum
hislerim vardı
onlar benim gün ışığım
onlar benim karanlığımdı
sözlük anlamını bilmezdim mutluluğun
yada resmini çizemezdim huzursuzluğun
ama yaşardım
yaşadıkça da iyi kötü bir tat alırdım
sonra
zamanla
birer birer kaybettim
önce anılarımı
sonra duygularımı
o yüzden ki
ne sizin kadar isyan edebiliyorum rüzgara
ne de gülümseyebiliyorum
kulaklarımı ağrıtan kahkahalar arasında
kendimce iyi kötü birkaç kavram uydurdum
onlara uyup gidiyorum
artık uyanmayacağım o güne kadar
sadece uyumayı planlıyorum
26 Ağustos 2018 Pazar
18 Ağustos 2018 Cumartesi
hücresel
düşünmeden sarhoş oldum
uykumun diplerinde boğuldum
papatya kokuları genzimi yakarken
yağmur damlalarıyla kavruldum
öncesinde
tüm gece
gündüzün uyumadığım vakitlerinde
boşlukla bakıştık
bizi birbirimize yakıştırdık
küçük bir anlığına kendimi bırakmak istediysem de
ikimiz de sevmek için yaratılmamıştık
ölü gölgeler sarıldı ayaklarıma
ciğerlerime sinerken içtiğin sigara
ah nasıl da nefret ediyordum senden
o güzel dudaklarına yapıştığımda
duyuyor musun !...?
cayır cayır yanan gözlerimi
patlamaya hazır kalbimi
dişlerimin arasında sıktığım ismini
kustuğum kanın sesini !
konu sen değildin aslında
sadece yatıyordun, hareketsizce
sarhoşluğumun altında
uykumun dipsiz yankılarında
papatya kokularında
yağmur damlalarında
ardında bıraktığın boşlukta...
uykumun diplerinde boğuldum
papatya kokuları genzimi yakarken
yağmur damlalarıyla kavruldum
öncesinde
tüm gece
gündüzün uyumadığım vakitlerinde
boşlukla bakıştık
bizi birbirimize yakıştırdık
küçük bir anlığına kendimi bırakmak istediysem de
ikimiz de sevmek için yaratılmamıştık
ölü gölgeler sarıldı ayaklarıma
ciğerlerime sinerken içtiğin sigara
ah nasıl da nefret ediyordum senden
o güzel dudaklarına yapıştığımda
duyuyor musun !...?
cayır cayır yanan gözlerimi
patlamaya hazır kalbimi
dişlerimin arasında sıktığım ismini
kustuğum kanın sesini !
konu sen değildin aslında
sadece yatıyordun, hareketsizce
sarhoşluğumun altında
uykumun dipsiz yankılarında
papatya kokularında
yağmur damlalarında
ardında bıraktığın boşlukta...
17 Ağustos 2018 Cuma
esaret
şimdi birşeyler yazıcam buraya
okumayacaksın
e, ne anladım bu işten
olsun, yazalım gerekirse yalnızlığı
sen nasılsa inanmayacaksın
iki bülbül varmış
biri camdan
diğeri kafesten
öyle bakışır, dururlarmış
bunların birbirine aşk ile bakması
kafesteki kuşun yaşlı sahibine pek dokunmuş
açmış bülbülün hücresini
göndermeye niyetlenmiş
gel gör ki
tutsaklık kafeste değil yürekteymiş
camdaki bülbüle yaklaşırken sinsi bir kedi
geri kaçmış kafesine
pır pır atan minicik kalbi
her zamankinden daha neşeli şarkırdayan sesiyle
hemen başlamış ötmeye
sahibi şaşırıp kalsa da bu işe
camdan bakan aşığı ise
durup dinlememiş bile
uçup gitmiş hemen özgür hayatına
varamadan pençesini uzatan kedinin varlığına
kafesten hiç olmadığı kadar uzaklaşmış
geri kalan özgür günleri için de
hep o kafesteki bülbülü suçlamış
tutsak bülbül ne mi yapmış?
sesi çatallaşmış, kanatları ağırlaşmış
ölmeye yakın yeniden şakımaya başlasa da
onu özgürce uçan hiçbir kuş duymamış...
okumayacaksın
e, ne anladım bu işten
olsun, yazalım gerekirse yalnızlığı
sen nasılsa inanmayacaksın
iki bülbül varmış
biri camdan
diğeri kafesten
öyle bakışır, dururlarmış
bunların birbirine aşk ile bakması
kafesteki kuşun yaşlı sahibine pek dokunmuş
açmış bülbülün hücresini
göndermeye niyetlenmiş
gel gör ki
tutsaklık kafeste değil yürekteymiş
camdaki bülbüle yaklaşırken sinsi bir kedi
geri kaçmış kafesine
pır pır atan minicik kalbi
her zamankinden daha neşeli şarkırdayan sesiyle
hemen başlamış ötmeye
sahibi şaşırıp kalsa da bu işe
camdan bakan aşığı ise
durup dinlememiş bile
uçup gitmiş hemen özgür hayatına
varamadan pençesini uzatan kedinin varlığına
kafesten hiç olmadığı kadar uzaklaşmış
geri kalan özgür günleri için de
hep o kafesteki bülbülü suçlamış
tutsak bülbül ne mi yapmış?
sesi çatallaşmış, kanatları ağırlaşmış
ölmeye yakın yeniden şakımaya başlasa da
onu özgürce uçan hiçbir kuş duymamış...
9 Ağustos 2018 Perşembe
albatros
bir kurdun boğazına oturdum
hışırtılar içersinde seyrediyorum dünyayı
savaşları, yıkımları, viraneleri
bir şarap şişesinde kayboldum
dokunuyorum dudaklarına ihanetin
üzmüyor artık beni yalanlar
esiri olmuşken sefaletin
masa başı bir iş buldum
düşüyorum dört bir yanından
üzerimde yığınla dosya
sereserpe uyanıyorum karanlıkta
bir serserinin bıçağında son buldum
kanım yankılıyor boş sokaklarda
polis yaklaştırmıyor kimseyi yakınıma
korkuyorum, kokuyor muyum yoksa?!
bir düşman askerinin kurşunu oldum
cephenin bir yerinde kayboldum
birilerinin içerisinde de olabilirim
bilmiyorum
usulca hedefine süzülen bir albatrosum
başım döndü, deniz yok oldu
yoklukta çırptım kanatlarımı
ve ondan sonra hiç düşünmedim geçmiş hayatlarımı
hışırtılar içersinde seyrediyorum dünyayı
savaşları, yıkımları, viraneleri
bir şarap şişesinde kayboldum
dokunuyorum dudaklarına ihanetin
üzmüyor artık beni yalanlar
esiri olmuşken sefaletin
masa başı bir iş buldum
düşüyorum dört bir yanından
üzerimde yığınla dosya
sereserpe uyanıyorum karanlıkta
bir serserinin bıçağında son buldum
kanım yankılıyor boş sokaklarda
polis yaklaştırmıyor kimseyi yakınıma
korkuyorum, kokuyor muyum yoksa?!
bir düşman askerinin kurşunu oldum
cephenin bir yerinde kayboldum
birilerinin içerisinde de olabilirim
bilmiyorum
usulca hedefine süzülen bir albatrosum
başım döndü, deniz yok oldu
yoklukta çırptım kanatlarımı
ve ondan sonra hiç düşünmedim geçmiş hayatlarımı
3 Ağustos 2018 Cuma
şeytanlar
hayatı boyunca özgürlüğü tatmayan biri
ne bilsin esareti !
onu korkuturlar sadece
gideceğini bildirdikleri cehennemle
cehennem ateşlerinde tekrar ve tekrar öldürüleceğiyle
sev beni derler
sev ki o da seni sevsin
şeytana atfedilen şehvetle
seni huzuruna kabul etsin
düşünme
sorgulama
kafir olma!
sus ve aptalı oyna
korkma !
şeytan uğramaz buralara
sevmiyor (güveniyor) bana
korkuyor (kolluyor)
güven bana
cennete girmek istiyorsan
önce girmelisin yatağıma
ne bilsin esareti !
onu korkuturlar sadece
gideceğini bildirdikleri cehennemle
cehennem ateşlerinde tekrar ve tekrar öldürüleceğiyle
sev beni derler
sev ki o da seni sevsin
şeytana atfedilen şehvetle
seni huzuruna kabul etsin
düşünme
sorgulama
kafir olma!
sus ve aptalı oyna
korkma !
şeytan uğramaz buralara
sevmiyor (güveniyor) bana
korkuyor (kolluyor)
güven bana
cennete girmek istiyorsan
önce girmelisin yatağıma
27 Temmuz 2018 Cuma
işkence
çok zaman geçmedi üzerinden
söktüler, attılar kalbimi
binlerce yağmur damlasıyla
kestiler bileklerimi
beynime dokunamadılar
hastalık sarmış her bir hücresini
ciğerlerimden küllük yaptılar
söndü nefesleri gözyaşlarımda
çığlıklarımı kahkahalarıyla kestiler
uykumu kabuslarla böldüler
çok zaman geçmedi üzerinden
beni umut dedikleri şeyle dövdüler
kanım kurumaya fırsat bulamadı hiç
su diye içirdiler
kulaklarıma kötülüğü döktüler
duyduğum her gerçek yaktı biraz daha ruhumu
çok zaman geçmedi üzerinden
gülümseyerek saklıyorum korkumu
söktüler, attılar kalbimi
binlerce yağmur damlasıyla
kestiler bileklerimi
beynime dokunamadılar
hastalık sarmış her bir hücresini
ciğerlerimden küllük yaptılar
söndü nefesleri gözyaşlarımda
çığlıklarımı kahkahalarıyla kestiler
uykumu kabuslarla böldüler
çok zaman geçmedi üzerinden
beni umut dedikleri şeyle dövdüler
kanım kurumaya fırsat bulamadı hiç
su diye içirdiler
kulaklarıma kötülüğü döktüler
duyduğum her gerçek yaktı biraz daha ruhumu
çok zaman geçmedi üzerinden
gülümseyerek saklıyorum korkumu
5 Temmuz 2018 Perşembe
şeytan
bu şarkıyı ne de çok severdin
yaslanırdın ardınıdaki huzura
doldururdum ciğerlerimi umutla
öperdim ellerini, artık adını bile hatırlayamadığım duygularla
bilmem hala arada açıp dinler misin
yoksa "bizden geçti" diyip geçmişi sansürler misin,
malum, geçmişindeki o kara lekeyi
mezara gidene kadar anmamaya yeminlisin
aslında şeytanın olma niyetinde değildim
sadece biraz aptal, baya da gençtim,
senden sonra yaşlılık dayandı zaten kapıma da
şu aptallığı bir türlü geçirmedim
seni unutmayı beceremedim
28 Haziran 2018 Perşembe
haziran
genelde düşünmeden konuşsam da
şu sıralar susman gerektiğini düşünüyorum
yoksa son iyi dinleyicimi de kaybedeceğim
aklımı kaybettiğim günü benliğimle örteceğim
şu sıralar susman gerektiğini düşünüyorum
yoksa son iyi dinleyicimi de kaybedeceğim
aklımı kaybettiğim günü benliğimle örteceğim
kör düğüm
yıldızlara baktım
kör oldum
hani düştüğümü sen de gördün ya
iki adım önümü göremeden
sana doğru koşuyordum
biliyor musun
güldün diye hiç utanmadım
o akşam da aslında sevinçten ağlamıştım
nihayetinde
üstüm başım kan içinde
kalbimdeki binlerce çizikle
sebep olabilmiştim gülümsemene
6 Haziran 2018 Çarşamba
ayrılık
yüzüne bakamıyorum
var olmaktan yorgunum
eski bir fotoğraf kadar solgunum
yine de gülümsemeye çalışıyorum
*
neden böylesin anlamıyorum
seni çok seviyordum
artık bu duruma katlanamıyorum
(elimi tut) gitmek istemiyorum
*
farkına varmadan boğuldum
ki hep bundan korkuyordum
nasıl hissettiğini anlıyorum
yine de (gitme) ellerine uzanamıyorum
*
valizimi doldurdum
ve son kez bu kapıdan çıkıyorum
sana son kez veda ediyorum
ama umurumda olmadığını da biliyorum
*
kapının kapandığını duydum
delirmedim ama gülümsüyorum
sokağı terk edişini izliyorum
artık bir engelim kalmadığını biliyorum
balkona yürüyorum
*
haykırışlar duyuyorum
sebebini (anlamıyorum ama) biliyorum
bir an duraksayıp yoluma devam ediyorum
"hayat devam ediyor" sözlerini duyuyorum
gülümsüyorum
var olmaktan yorgunum
eski bir fotoğraf kadar solgunum
yine de gülümsemeye çalışıyorum
*
neden böylesin anlamıyorum
seni çok seviyordum
artık bu duruma katlanamıyorum
(elimi tut) gitmek istemiyorum
*
farkına varmadan boğuldum
ki hep bundan korkuyordum
nasıl hissettiğini anlıyorum
yine de (gitme) ellerine uzanamıyorum
*
valizimi doldurdum
ve son kez bu kapıdan çıkıyorum
sana son kez veda ediyorum
ama umurumda olmadığını da biliyorum
*
kapının kapandığını duydum
delirmedim ama gülümsüyorum
sokağı terk edişini izliyorum
artık bir engelim kalmadığını biliyorum
balkona yürüyorum
*
haykırışlar duyuyorum
sebebini (anlamıyorum ama) biliyorum
bir an duraksayıp yoluma devam ediyorum
"hayat devam ediyor" sözlerini duyuyorum
gülümsüyorum
4 Haziran 2018 Pazartesi
döngü
bekliyorum ki zaman geçsin
geçsin ki bir sigara daha yakayım
yakayım ki zaman geçsin
geçsin ki daha fazla beklemeyelim
2 Haziran 2018 Cumartesi
günler
bazı günler... hiç sesim çıkmaz
unutulur kalırım bir köşede, ölsem duyulmaz
bazı günler var ki, aklım hiç çalışmaz
bir gülümseme kalır yüzümde, derdime kimse inanmaz
bir şarkı açarım, güzel bir çay demlerim
utana sıkıla insanları seyrederim
fısıltılarımı tutamam içimde, ben de şarkı söylerim
bazı günler seni çok özlerim
unutulur kalırım bir köşede, ölsem duyulmaz
bazı günler var ki, aklım hiç çalışmaz
bir gülümseme kalır yüzümde, derdime kimse inanmaz
bir şarkı açarım, güzel bir çay demlerim
utana sıkıla insanları seyrederim
fısıltılarımı tutamam içimde, ben de şarkı söylerim
bazı günler seni çok özlerim
18 Mayıs 2018 Cuma
Evanescence - My Immortal
baktım ayılacak gibi değilim, ben de içmeye karar verdim derdime değil, sarhoşluğuma bir sebep vermek istedim
15 Mayıs 2018 Salı
yok
gecenin henüz tanışmadığım dakikaları
yürüyorum
nefesimden şarap dökülüyor
bir şarkı söylüyorum
mesafeler duymuyor
az önce yaşadığım şehir
ardımda yanan nehir
hepsi çizgi çizgi aklımda
çiz desen çizemem ama
cesaretim yok
yok olmaya
sabahın küskün ışıkları
ağlıyorum
gözlerimden adın dökülüyor
bir ağıt yakıyorum
umurunda olmuyor
uzun zaman önce yuttuğum zehir
aynada gördüğüm katil
hepsi çizgi çizgi kollarımda
kes ruhunu desen.. kesemem anla!
gücüm yok
son bir çiziğe daha
yürüyorum
nefesimden şarap dökülüyor
bir şarkı söylüyorum
mesafeler duymuyor
az önce yaşadığım şehir
ardımda yanan nehir
hepsi çizgi çizgi aklımda
çiz desen çizemem ama
cesaretim yok
yok olmaya
sabahın küskün ışıkları
ağlıyorum
gözlerimden adın dökülüyor
bir ağıt yakıyorum
umurunda olmuyor
uzun zaman önce yuttuğum zehir
aynada gördüğüm katil
hepsi çizgi çizgi kollarımda
kes ruhunu desen.. kesemem anla!
gücüm yok
son bir çiziğe daha
9 Mayıs 2018 Çarşamba
phonic
gözlerinde güneşin batmadığı bir güzellik var
ne var ki solup gidecek ben görene kadar
karanlığı dostum zannederdim kaybolana kadar
kendimi akıllı zannederdim kaybolduğumu anlayana kadar
ilk ve son arasında ölü halde yatar bir bahar var
canlanıp çiçek açması iki adımına bakar
sarhoş olduğumu düşünürdüm seni tanıyana kadar
güzel olduğunu düşünürdüm "seni" tanıyana kadar
yatağımda uyanmayı bekleyen bir masal var
hep beni uyutacak değil ya yalanlar
o devler, sihirli aynalar, mutlu sonlar...
ne var ki solup gidecek ben görene kadar
karanlığı dostum zannederdim kaybolana kadar
kendimi akıllı zannederdim kaybolduğumu anlayana kadar
ilk ve son arasında ölü halde yatar bir bahar var
canlanıp çiçek açması iki adımına bakar
sarhoş olduğumu düşünürdüm seni tanıyana kadar
güzel olduğunu düşünürdüm "seni" tanıyana kadar
yatağımda uyanmayı bekleyen bir masal var
hep beni uyutacak değil ya yalanlar
o devler, sihirli aynalar, mutlu sonlar...
2 Mayıs 2018 Çarşamba
kapı
sana emanet ettim hayatımı
bir tek yalnızlığı aldım yanıma
o da üşürsem bir köşe başında
üzerimi örterim diye...aslında
fark etmesinler istiyorum biliyor musun
çoktan yitip gittiğimi yanıbaşında
üzüntümü belli edemem
anlatamam düşlerimi
kimsenin gözyaşını hak etmiyorum
biliyorum
senden akan son damlaydı
o damla ki cehennem ateşini yüreğimde yaktı
ve anladım
cezam damlalardan sırılsıklam olmuş bir yalnızlıktı
bir tek yalnızlığı aldım yanıma
o da üşürsem bir köşe başında
üzerimi örterim diye...aslında
fark etmesinler istiyorum biliyor musun
çoktan yitip gittiğimi yanıbaşında
üzüntümü belli edemem
anlatamam düşlerimi
kimsenin gözyaşını hak etmiyorum
biliyorum
senden akan son damlaydı
o damla ki cehennem ateşini yüreğimde yaktı
ve anladım
cezam damlalardan sırılsıklam olmuş bir yalnızlıktı
9 Nisan 2018 Pazartesi
8 Nisan 2018 Pazar
344141
adımlarını sayardım iki şehir öteden
gülmeye kıyamazdım seni güldürmeden
şimdi son bir defa seni görebilsem
kalbimi durdururdum, yanımdan geçip gitmeden
seni kaybeden birini sevmemi isteme benden
kalbim attıkça nefret edeceğim kendimden
gülmeye kıyamazdım seni güldürmeden
şimdi son bir defa seni görebilsem
kalbimi durdururdum, yanımdan geçip gitmeden
seni kaybeden birini sevmemi isteme benden
kalbim attıkça nefret edeceğim kendimden
27 Mart 2018 Salı
bırak
bırak şarkı söylensin, şiir okunsun
bırak resim çizilsin, gül kurusun
bırak ellerim seni unutsun
bırak ki sözlerim unutulsun
öylesine bırak ki beni güzelim
yaşasam da zamanım dolsun
bırak resim çizilsin, gül kurusun
bırak ellerim seni unutsun
bırak ki sözlerim unutulsun
öylesine bırak ki beni güzelim
yaşasam da zamanım dolsun
18 Mart 2018 Pazar
51655
milyonlarca yıl geçmiş gibi, daha dün çok sevmiş gibi
çürümüş bir cesedin üzerinde açan bir çiçek gibi
geri dönebilecek olsa damarlarını kesebilecek biri şarlatanlara gülümseyerek kalbini sökebilecek biri
geri dönebilecek olsa damarlarını kesebilecek biri şarlatanlara gülümseyerek kalbini sökebilecek biri
3 Şubat 2018 Cumartesi
when you're gone
ve işte buradayız...
kulağımda sesin
hayatımda izin
geçmeyen öfkem
sana sorup duruyor...
keşke gitmeseydin
belki...belkilere inanabilirdik
heyecana kapılırdık
dünya'nın iki ucu neresi önemsemezdik
bunlar belki de...
ne diyeyim
umarım daha iyi bir yere gitmişsindir
Ama artık şu bir gerçek ki...
hayatımda izin
geçmeyen öfkem
sana sorup duruyor...
keşke gitmeseydin
belki...belkilere inanabilirdik
heyecana kapılırdık
dünya'nın iki ucu neresi önemsemezdik
bunlar belki de...
umarım daha iyi bir yere gitmişsindir
çözüm
düşünüyorum
gülümsüyorum
rüzgar akıyor başımdan ayak uçlarıma
ürperiyor
beş saniye sonra hayata çarpacak bedenim
parmaklarım titriyor
heyecanlanıyorum
geriye doğru saymaya başlıyorum
üç
iki
sen
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
sana bakıyorum
yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...
-
sabır düşerken bombalar çocukların hayatına bir kadın öldürülürken her gün geçtiğin sokakta veya her gün kesilirken iştahımız açlıktan ağla...
-
dün gece çok güzel bir düş gördüm ölmüştüm gözlerimi açtığımda çoktan gömülmüştüm henüz çürümemişti bedenim hoş bir dokusu vardı kefenin yin...
-
tek bir hakkım vardı ve ben beceremedim yaşamayı ne aklımı dinledim bu yolda ne de kalbime söz geçirebildim bu kadar hatayla doldurmaktansa ...