2 Aralık 2019 Pazartesi

makas

hediye ettiğin makasla
ruhumu ayırdım
binlerce küçük parçaya
kimi parçaları çizgi çizgi boyadım
ve yüzüme astım
böylece yüzümü bir daha 
asla
asmayacaktım

25 Ekim 2019 Cuma

ömür

bu çok uzun bir yolculuk olacak
rengarenk acılar dolacak gözlerine
mesela güneşin yakamadığı şelaleler göreceksin
ve susuzluktan ölen çocukları
hiçbiri dokunmayacak ellerine,
öylece yanlarından geçip gideceksin

yolculuğunun bir noktasında seveceksin
ama çok, tarifsiz, iki büklüm seveceksin
işte o an anlayacaksın kalbinin bir son kullanma tarihi olduğunu
öylesine canın yanacak ki
gülümseyip geçeceksin

tozlar kaplayacak ellerini
uzaklaşmak isteyeceksin kendinden
muhtemelen bu noktada başlayacak yalnızlığın
o çok sevdiğin deniz havasını içine çekerken
uzak bir kıyıda kalmış olacak bütün arkadaşların
yüzyıllardır bir kere bile arayıp sormadıkların

sen daha kahveni bitirememişken
öylesine hızlı geçecek ki zaman
jilet gibi kesecek bedenini, çizgi çizgi
üstelik asla iyileşmeyecek kaygıların..pardon yaraların
hep daha da derine çökecek, hep ruhuna doğru
son bir adım daha atacak halin kalmadığında
geriye son bir bakış atacaksın
tek bir mısra kalmış olacak geriye
yüzünde bir gülümsemeyle sonsuza kadar kalacaksın

18 Eylül 2019 Çarşamba

_the_

eziliyorum
mavi göklerin altında
sahte bakışların ardında
sahte zamanların zarfında

geriye dönmek değil
sonuna gitmek isterdim
ölüm döşeğinde
bunamış zihnim
ismini zikredip dururken
derin bir oh çekmek isterdim

tükeniyorum
eziyet, kan olup tutuşuyor içimde
karanlık, ipsiz sapsız bir mahallede
yürüyüşe çıkmış gibiyim
bir yanım dönmek isterken eve
bir yanım maktul olma peşinde

mutlu etmek değil
mutlu olmak isterdim
bir günlüğüne de olsa
tüm pişmanlıklarımı
aynada bırakmak
bir otobüs bileti alıp
geri kalan günleri terk etmek isterdim

hastayım
farkındayım
kimsenin elinden bir şey gelmez
bin bir emekle inşa ettiğim bu cezayı
benden başka kimse çekemez


23 Ağustos 2019 Cuma

uyku

kurumuş bir ağacın gölgesinde
el ele uyuyup kaldık
çocukluğumuzdaki gibi
yüzümüzü gülücükle boyadık

insanlar, hayvanlar geçip gitti yanımızdan
biz hiç uyanmadık
mevsimler döndü başımızdan
bir gün bile yaşlanmadık

gidecek bir evimiz yoktu
sarılıp ısınırdık
sarılıp ağlar
sarılıp doyardık
ağacın gölgesini
her sabah alevlere boyardık

kurumuş bir ağacın gölgesinde
isimsiz iki mezardık

26 Temmuz 2019 Cuma

siyah ve...

******
bir anlamı olmalı
değil mi?
bu sonsuz boşlukta
sadece karanlık dolaşmamalı
belki bir rüzgar 
belki de saçların dolanmalı boynuma
beni az sonra asacakları
çınar ağacının altında
soğuk bir ip olmamalı
sahip olacağım son hatıra
*******
bir anlamı yok
artık anla
acı çektirerek geldiğin bu hayata
acı çekerek veda edeceksin
yalnızlık değil miydi son dileğin?
gülümse şimdi, ipini kendin çekeceksin
********



10 Haziran 2019 Pazartesi

dsadsadsad

belki vakti gelmiştir
hissiyat-ı ecelin
gece vaktine yakışan
o son güzel esintinin

kim bilir
belki suskunluk
iyi gelir nefsime
sıyrılır insan kefenimden
evrilirim bir ağaç köküne


31 Mayıs 2019 Cuma

gibi

ruhumdaki çatlaklardan
süzülüyor güneşin
dans eder gibi
sanki ölüm denen şey yokmuş gibi
gülümsetiyor eşgalimi
o yüzden tanımıyor artık kimse beni
biliyorum bu işin sonu kötü ya
hani beni iyiden iyiye bitirecek
o çatlakları toprakla örtecek ya
yine de tutamıyorum son nefesimi
unutamıyorum gözlerini
üzerime alınıyorum
saçının her bir telini
tükenmem yakındır biliyorum
sen de bil istedim ki
o son âna kadar seni seviyorum

26 Mayıs 2019 Pazar

öl

gri viranelerin arasında
tek başına kalmış
uzun, siyah saçları
kan kırmızısı

gülümsemesinde
mutlak zafer tadı
çıplak ayakları
bir bir ezerken kutsalları
cehenneme göz kırpıyor
savaş tanrıçası

ölüm
dudaklarından dökülür
damlarken kılıcına
o biraz daha susuyor
yaşayanların kanına



23 Mayıs 2019 Perşembe

bir hikaye

son damlasıydı suskunluğun
biri gidecekti bu gece
geride bırakıp tüm o anıları
ve gözleri alev alev parlayan kadını
bir bavul dolusu utançla
yine de hafif kalan kusurlarıyla
son kez bakacaktı 
sonunda anlayacaktı

son dakikalarıydı yorgunluğun
biri kalacaktı
o ki affedecek ama asla unutmayacaktı
yaralı ruhunu tuzla kutsayan şeytanı
aslında hiç inanmadan iman ettiği adamı
yediği son hançerin yarasını
asla unutamazdı
..
belki yıllar sonra
belki de aynı sokakta
karşılaşacaklardı
tanıdık bir parfüm kokusu 
irkitecekti adamı
yine de tanıyamayacaktı
yanından geçip giderken
gülümseyen o kadını
evet o koku maziden aşinaydı
ama böylesine bir gülümsemeyle
daha önce hiç karşılaşmamıştı

12 Mayıs 2019 Pazar

tzx

bir gece yağmur yağmış
milyarlarca kardeş el ele atlarken
korkmuş bir tanesi, geride kalmış
yağmur damlası rüzgar kapılmış
önce biraz savrulsa da sonra alışmış
kısa bir ömrü olduğunu bilirmiş elbette
yine de
bir parça esinti iyi gelmiş
korkudan titreyen minik ellerine

8 Mayıs 2019 Çarşamba

2

uzak bir hayaldin
seni sevmiştim
biliyordum
bana asla inanmadın
üzgünüm
hayır istediğim bu değil
elimden gelen bu
başka bir duygun zaten yoktu
kavga etmeyelim yine
peki ama... neyse
aslında tanışmamıştık bile
ne kadar uğraşsam da
belki de fazla gençtik
ben biraz aptaldım
hayır öyle söyleme
hâlâ acıyorsun ama?
yine de...
öyle

7 Mayıs 2019 Salı

bir yol

sadece yürüyordum
biraz üşüyor
biraz sallanıyordum
umursamıyor
adımlıyordum
bir günü daha öldürüp
yeni kurbanıma uyanacaktım
saat takmamıştım
kim sayıyordu ki artık
ruhuma saplanan anları
uçsuz bucaksızdı
değil mi?
tüm o çarpan kalpler
yanımdan geçip giderken
ve ben
her birine kulaklarımı tıkamışken
kim kestirebilirdi zamanı
hayatım çok ama çok basit
bir göz yanılmasıydı
bir gülümsemeyle
her şeyin iyi gittiğine
tüm seyirciler inanırdı
bir anı fazlası
bir adım sonrası
bir renk çarptı gözlerime
bağı çözüldü esaretimin
bir adım sonrası
tozu uçuştu kalbimin
bir adım daha
ve bir adım
tükenirken hayatım
ilk defa heyecanlandım
adımı hatırlayamadım
adını soramadım
adım adım
yandım

17 Nisan 2019 Çarşamba

görüş

bir düşte bugünü görmüştüm
bugün bir düş görüyordum
düşüncesizlikle gördüklerimi
göremeyenlere düşletiyordum

4 Nisan 2019 Perşembe

sebep

kalbim bile
konuşmuyor artık benimle
bu öfke
bu çaresizlik sonumu getirmekte
kulaklarımda çınlayan bir gece
bir uğursuzluk var geleceğimde
korkuyorum
ya yaşamak bu değilse
bir çıkış yolu
bir uçurum varsa
aklımın almadığı düşüncelerde
her şeyin suçlusu ben miyim
çürüyüp giderken benliğim
körelirken gözlerim
düşlerime saplanan binlerce iğne
beni uyutmuyor yine bu gece
yoksun değilim
yok olmanın eşiğinde
sızıp kalmış bir evsizim
kimliğimden ötürü
kimsesizim
sensizsiğin çığlıkları içinde
sessiz bir deliyim
hepsinin de ötesinde
hiçliğin tam içinde
mazeretsizim

23 Mart 2019 Cumartesi

18dsa5dsaee

bazı geceler unutuyorum
kim olduğumu
kimsesiz olduğumu
ay ışığına tutuluyorum
bir titreme yayılıyor bedenime
kalbim atmıyor, sadece üşüyorum

eski bir bahtaniye düşüyor üzerime
sarılmaya dermanım yok
kim bilir bu kaçıncı gece geçen üzerinden
ismini sayıklamayı bırakamıyorum

bazı geceler var ki, hiç korkmuyorum
masumiyet mi geriye kalan
yoksa basit yara izleri mi bileklerimi saran
farkını anlayamıyorum
anlamayı umursamıyorum
umursamayı hiç istemiyorum

15 Mart 2019 Cuma

234

böylesine bir karanlığı gömecek mezarlık 
balkonunda yetiştirdiğin o mis kolulu açelyaların toprağıdır ancak

13 Mart 2019 Çarşamba

mezarlık

ne güzel de uyuyakalmış
isimsiz bir mezarlığın başında
şişenin dibinde kalan birkaç damla hayatla

soğuktan bir gülümseme belirmiş
ay ışığının okşadığı yüzünde
gecenin bile rüya göresi gelmiş
damla damla kıvrılmış usulca gamzelerine

kuzgunlar susmuş, zaman durmuş
o gece rüzgar ilk defa aşık olmuş
yavaş yavaş eserken parmak uçlarında
uyku sonunda eceline kavuşmuş 



5 Mart 2019 Salı

aleah

güneşin gölgesinde
karlar yağardı dudaklarımıza
hem gülümser
hem öpüşürdük

tutulurdu güneş saçlarında
tutunurdu hayat omuzlarıma
iki sevgili fısıldaşırdık 
iki elma, sonsuzluk ağacında
.
.
sesin gitti önce
dost oldu mezarlık kuşlarına
saçların soldu sonra
gözlerin karışırken sonbahara
ayırt edemedi kimsecikler
yitip gidenler gülümsedi
o günden sonra 
ikimizi de kimse görmedi



20 Şubat 2019 Çarşamba

yalnız

bu yalnızlık
uzaklık
hep benim seçimimdi
bu sızı
karanlık
yolun sonunu her zaman görebiliyordum
yine de
kendimi durduramadım
yapamazdım
ister aptallık de
istersen
kendine verdiğin bir ceza işte..
de ve geç
umursarım, biliyor musun
etrafımda kimse kalmadığı zaman
şu an
kabullenirim sanmıştım
kimseyi umursamazsam
seni de umursamayacaktım
yanıldım
kim bilir
belki de başından beri
sadece
kocaman bir kayıptım

18 Şubat 2019 Pazartesi

karşılıksızlık

önce gökyüzünün sağı patlıyor
sonra yeryüzünün sol yanı...paramparça
dua etmiyor adam
ne tanrıya ne şeytana
zerre inancı kalmamış inananlara

arkasından çığlık atanları umursamıyor
ilerisinde patlayan gökyüzüne doğru süzülüyor
alevler akıyor parmak uçlarından
umursamıyor kadın
zehirli elma karışırken kanına
küfrediyor yaşayanlara

saçlarını tarıyor adam
ellerinde gençliğinin kanı
gülümsüyor kadın
gözlerinde güzellik palavraları

göz göze geldiklerinde susuyor şarkı
hafifçe eğip başlarını
selamlıyorlar yaşadıkları hatıraları
erkek konuşacak oluyor
kadının ayak sesleriyle susuyor
şarkı çalmaya devam ediyor
gökyüzü yanıyor

12 Şubat 2019 Salı

son uyku

gece durağında bekliyorum
eğer bu son uyku da kaçarsa
ne yaparım, bilmiyorum

ruhumu, aklımı hep harcadım
bir parça kalp benliğimde kalan
onun da hatırası var işte, kıyamadım

artık direnemiyorum
kapanıyor görmeyi çoktan unutmuş gözlerim
son bir gayretle
biraz da itelemeyle
kendimi son uykuma atıyorum



4 Şubat 2019 Pazartesi

niyet

başka bir şehirde
bambaşka şekillerde
yine de
aynı ay'ın gölgesinde
bambaşka kişiler
uzak kişiliklerle
uzlaşmıyor fikirlerimiz
duyulmuyor sözlerimiz
yaşamıyor nefesimiz
tutuşmuyor parmak izlerimiz 

benzerlikler üzerinden
ilerlenmiyor
durulmuyor
renkler tutsa da
yakışmıyor

bu çekimserlik mi
çeken bize birbirimizi
inkara sürükleyen hayat mı
intihar kelimesinin kökeni
senden kaçınmak için mi
her sorunun asıl niyeti

benim niyetime gelirsek
güzel bir şarkı dinledim
seni özledim
konuşmak değil aslında niyetim
sonu gelmeyen bir ızdırabın
sonunda yazan kelimeleri göstermek istedim...

3 Ocak 2019 Perşembe

gereken

düştüğüm bir yıldırımda
nefesini duydum
ne dert kaldı benden
ne gam duydum

ne anlatmak lazım
kime sormak lazım
ancak pervane gibi
yanmak lazım

hayalimdin
nurum oldun
bir an, ansızın
kalp atışım oldun

elini tuttum
ömrün sonuna yürüdüm
geride kalanları
bir fener dibine gömdüm




sana bakıyorum

yine toplamışsın kara bulutları üzerine kaçışacak hepsi aslında bir savursan eteğini yine biriktirmeye başlamışsın yağmurları gözlerinde kap...